Sosyal Sorumluluk Çalışmalarımız
I. Türkiye’de Artan Dijital Dolandırıcılık – Mağdurların Sessiz Çığlıkları ve Büyüyen Suç Ağları
Türkiye’de hızla artan dijital dolandırıcılık vakaları her geçen gün yeni mağdurlar yaratıyor ve bu kişiler, yaşadıkları derin maddi ve manevi kayıplarla savunmasız bir halde bırakılıyor. Telegram gibi platformlarda organize olan dolandırıcılar, kiralık banka hesapları, sahte GSM ve WhatsApp hatları, yatırım vaatleri gibi yöntemlerle insanları hedef alarak hayatlarını alt üst ediyor. Bu çalışma, dijital dolandırıcılık ağlarının işleyişini ele alarak, toplumun bilinçlenmesinin ve adli bilişim yazılımlarının önemini vurgulamaktadır.
Dijital dolandırıcılığın en yaygın görüldüğü platformlardan biri olan Telegram, dolandırıcıların sahte profiller ve gruplar aracılığıyla güven oluşturarak insanları kandırdığı bir mecra haline gelmiştir. Dolandırıcıların yatırım vaatleriyle umut tacirliği yaparak insanları kandırmaları, mağdurların hayat birikimlerini kaybetmelerine neden olmakta ve güven duygularını sarsmaktadır. Dolandırıcıların sıklıkla kullandığı kiralık banka hesapları, yasa dışı paraların aklanmasına olanak tanırken, mağdurlara da derin bir adaletsizlik duygusu bırakmaktadır. Sahte GSM hatları ve WhatsApp hesaplarıyla mağdurlara cazip teklifler sunarak kimliklerini gizleyen dolandırıcılar, güven kazanmak adına sahte senaryolarla insanları tuzaklarına çekmektedir. Bu mağdurlar, dolandırıldıklarını fark ettiklerinde suçluların izlerini sürmenin neredeyse imkânsız olduğunu anlamaktadır.
Dijital dolandırıcılık vakalarında suçluların kimliklerinin tespit edilmesi ve suç gelirlerinin izinin sürülmesi, mücadeledeki en büyük zorluklardan biridir. VPN, sahte hesaplar, anonim mesajlaşma uygulamaları ve kripto paralar gibi araçlar dolandırıcıların yakalanmasını zorlaştırırken suç ağlarının büyümesine olanak tanımaktadır. Adalet arayışına cevap bulamayan mağdurlar, yalnızca maddi kayıplar yaşamamakta, aynı zamanda güven duygularını da kaybetmektedir. Dijital dolandırıcılıkla mücadelede toplumsal bilinç, hukuki düzenlemelerin güçlendirilmesi ve adli bilişim yazılımlarının geliştirilmesi kritik adımları oluşturmaktadır.
Dolandırıcılık vakalarını önlemede eğitici seminerler, medya kampanyaları ve hukuki bilgilendirme çalışmaları önem taşımaktadır. Adli bilişim yazılımları ise suçluların dijital izlerini tespit etme ve dijital delillerin izlenmesi gibi kritik süreçlerde etkin bir rol üstlenecektir. Ancak yalnızca teknolojik çözümlerle bu sorunların üstesinden gelinmesi mümkün değildir; toplumun bilinç düzeyinin artırılması gerekmektedir.
Türkiye’de hızla artan dijital dolandırıcılık vakalarına karşı insanların bilinçlendirilmesi adına yapılacak her türlü çalışmaya gönüllü olarak katkı sağlamaya hazırım. Dijital dolandırıcılık mağdurlarının sayısını azaltmak ve toplumda farkındalık yaratmak için gerçekleştirilecek projelerde destek sunmaktan memnuniyet duyarım. Dayanışma içerisinde çalışmanın, suçluların tespitinde ve toplumun bilinçli hale gelmesinde büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum.
Sosyal sorumluluk, kurum olarak topluma karşı taşıdığımız önemli bir sorumluluktur. Bu kapsamda, çocuk istismarı ve C.S.A.M. içeren materyallerin önlenmesi alanında yoğun bir çaba sarf etmekteyiz. Toplumumuzun en savunmasız bireylerinden olan çocukların korunması, öncelikli önceliğimizdir.
II. Internet Ortamında Çocuk İstismarının ve C.S.A.M. İçeriklerin Önlenmesi
Çocuk istismarı ve çocuk cinsel istismarı materyallerinin (C.S.A.M.) internet üzerinden yayılması, günümüzün en ürkütücü ve acil sorunlarından biridir. Bu tür içeriklerin varlığı, toplumumuzun en savunmasız ve masum bireylerine karşı işlenen suçlara dair derin bir endişe yaratmaktadır. Ancak, bu karanlık gerçeklikle mücadele etmek için çok sayıda önlem alınmıştır ve bu konuda daha fazlası yapılabilir.
Biz, çocuk istismarıyla mücadelede sosyal sorumluluğumuzun bilincinde olan bir kuruluş olarak, toplumun bu acı gerçekle yüzleşmesine ve bu zararlı içeriklerin yayılmasını önlemeye adanmış bir çaba içindeyiz. Çocuk istismarı ve C.S.A.M. içeriklerinin önlenmesi konusunda farkındalığı artırmak ve bu tür faaliyetlerle mücadele etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu amaca ulaşmak için çeşitli stratejiler izliyoruz. İlk olarak, toplumun her kesimine çocuk istismarı ve C.S.A.M. konusunda eğitim ve farkındalık sağlamak için çeşitli kampanyalar düzenliyoruz. Ebeveynlerden öğretmenlere, gençlere ve diğer topluluk üyelerine kadar herkesin bu konuda bilinçlenmesi ve harekete geçmesi için çaba gösteriyoruz. Ayrıca, internet güvenliği konusunda bilinçlendirme programları düzenleyerek, çocukları çevrimiçi tehlikelerden korumak için çalışıyoruz.
İkinci olarak, çocuk istismarı ve C.S.A.M. içeren materyallerin tespiti ve kaldırılması için güçlü bir iş birliği ağı oluşturuyoruz. Bu kapsamda, uluslararası platformlar aracılığıyla National Center for Missing & Exploited Children (NCMEC) gibi kuruluşlarla aktif olarak iş birliği yapıyoruz. Bu iş birliği sayesinde, şüpheli içerikleri hızlı bir şekilde raporlayarak yetkililere iletebiliyor ve bu tür materyallerin internet üzerinde yayılmasını önlemeye katkıda bulunuyoruz. Bu sayede, topluluğumuzu güvenli bir çevrimiçi ortam sağlama yolunda adım atmış oluyoruz. Son olarak, çocuk istismarı mağdurlarına destek sağlamak için hukuki ve teknik destek sunuyoruz. Mağdurlara yasal süreçlerde rehberlik etmek ve haklarını korumalarına yardımcı olmak için uzman avukatlarımız ve danışmanlarımız bulunmaktadır. Ayrıca, teknik destek ekibimiz, çocuk istismarı içeren materyallerin tespiti ve kaldırılması konusunda internet platformlarına yardımcı olmaktadır. Toplumun bu konuda birlikte hareket etmesi ve çocukların güvenliğini sağlama çabalarına katılması çok önemlidir. Çünkü çocukların korunması, hepimizin sorumluluğudur ve bu amaç doğrultusunda birlikte çalışarak daha güvenli bir dünya oluşturabiliriz.