Haksız rekabet kavramı modern dünyada çok yaygındır. Birçok ülkede, fiyat savaşları veya ürün farklılaştırması yoluyla haksız rekabet etmek ceza gerektiren bir suçtur. Rekabet adil ve çatışmacı olmamalıdır. Tüketicilerin ve ilgili işletmelerin refahını teşvik etmelidir. İşletmeler bazen rakiplerine karşı haksız bir avantaj elde etmek için hileli pazarlamaya veya diğer etik olmayan yöntemlere başvururlar. Bu davranışa haksız rekabet denir ve tüm ekonominin sağlığına zarar verir.
Öte yandan ise rekabet, hayatın kaçınılmaz bir yönüdür, fiyatların belirlenmesine yardımcı olur ve bizim kullanımımız için yeni fikirler, ürünler ve hizmetler yaratır. Ancak, katılımcılar fiyat düşürme veya ürün farklılaştırma gibi etik olmayan pazarlama taktikleri kullanırsa rekabet zararlı olabilir. Bu durumda rakipler diğer firmalarla adil bir şekilde rekabet etmek yerine kendi aralarında çatışma çıkararak kendi çıkarlarına zarar vermektedirler. Bu tür eylemler haksız rekabet olarak bilinir ve tüm ekonominin sağlığını baltalar.Her iki durumda da, kazanan mahkemede tazminat davası açabilir ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi için ekonomik bir teşvik elde edebilir. Haksız rekabet içinde olan işletmeler, rakiplerine karşı bu tür ahlak dışı faaliyetlerde bulunmaları halinde gelir kaybı, marka lekelenmesi ve avukatlık ücreti davaları ile karşılaşabilmektedir.
- Haksız Rekabetin Tespiti Davaları,
- Haksız Rekabetin Engellenmesi Davaları,
- Haksız Rekabet Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Davaları,
- Haksız Rekabet Nedeniyle Tedbir ve Malların İmhası,
- Haksız Rekabetle ilgili Ceza Davaları.