Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Cezası (TCK m.103)

Çocukların cinsel istismarı, toplumların en hassas ve acil sorunlarından biridir. Bu tür suçlar, çocukların fiziksel ve psikolojik sağlığını derinden etkileyebilir ve uzun süreli travmalara neden olabilir. Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesi, çocukların cinsel istismarını cezalandıran önemli bir hükümdür. Bu makalede, TCK m.103’e dayanarak çocukların cinsel istismarı suçunu ve cezasını detaylı bir şekilde ele alacağız.

  1. Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Tanımı:
    • TCK m.103’te çocukların cinsel istismarı suçu tanımlanmıştır.
    • Bu suç, reşit olmayan bir kişinin cinsel istismara maruz kalması durumunu kapsar.
    • Cinsel istismar, fiziksel temasın yanı sıra zorlama, tehdit, hile veya hilekarlık yoluyla gerçekleşebilir.
  2. Cinsel İstismar Suçunun Unsurları:
    • TCK’ya göre, çocukların cinsel istismarı suçunun unsurları belirtilmiştir.
    • Bu unsurların varlığıyla suçun gerçekleştiği kabul edilir ve ceza uygulanır.
    • Örneğin, mağdurun reşit olmaması, zorlama veya hile kullanılması gibi unsurlar bu suçun işlendiğini gösterebilir.
  3. Suçun Nitelikleri ve Ağırlığı:
    • Çocukların cinsel istismarı suçu, diğer suçlardan farklı olarak daha ağır bir şekilde cezalandırılır.
    • Toplumun en savunmasız üyelerini hedef aldığı için bu suç daha büyük bir toplumsal endişe yaratır.
    • Bu nedenle, cezalar genellikle daha ağırdır ve suçluların toplumdan izole edilmesi önemlidir.
  4. Ceza Hükümleri ve İlgili Yasal Süreçler:
    • TCK m.103’e göre çocukların cinsel istismarı suçu işleyenler ağır cezalarla karşı karşıya kalır.
    • Ceza, suçun niteliğine, mağdurun yaşına ve diğer faktörlere göre belirlenir.
    • İlgili yasal süreçler, suçun işlenmesinden başlayarak, soruşturma, yargılama ve ceza infazını içerir.
  5. Toplumsal Bilinçlendirme ve Önleme Çalışmaları:
    • Cinsel istismarın önlenmesi için toplumsal bilinçlendirme ve eğitim önemlidir.
    • Ebeveynler, öğretmenler ve diğer yetişkinler çocukları bilinçlendirmeli ve korumalıdır.
    • Ayrıca, çocuklara cinsel istismarı tanıma ve rapor etme konusunda eğitim verilmelidir.

Türk Ceza Kanunu Madde 103

  1. Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
  2. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması halinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.
  3. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması halinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikayetine bağlıdır.

Cinsel istismar deyiminden;

  • On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
  • Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar, anlaşılır.

Not: Kanun metninde yapılan değişiklikler ve eklemeler 18/6/2014 tarihli 6545/59 sayılı madde ve 24/11/2016 tarihli 6763/13 sayılı maddeyle gerçekleştirilmiştir.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu ve Kanuni Düzenlemeler

Çocukların cinsel istismarı suçu, hukuki koruma altına alınan değerler arasında çocukların cinsel dokunulmazlıkları, cinsel özgürlükleri, ruh ve beden bütünlükleri bulunmaktadır. Çocukların cinsel gelişimlerini dış müdahalelere maruz kalmadan tamamlamaları, onların cinsel özgürlüğünü koruma altına alır. Kanun koyucu, 15 yaşına kadar olan çocukların cinsel özgürlükleri üzerinde tasarruf etme yetkisini sınırlamıştır. Ancak, doğuştan itibaren her bireyin korunmaya değer bir cinsel özgürlüğü bulunmaktadır. 15 yaşından itibaren, birey bu özgürlük üzerinde tasarruf yeteneği kazanır.

Bu bağlamda, kanunda vurgulanan bir diğer nokta da “fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği” ifadesidir. Mağdurun, rıza gösterdiği fiilin hukuki anlamını tam olarak anlaması gerekmemektedir. Önemli olan, mağdurun, fiilin anlamını, sonuçlarını anlama, bilme ve isteme yeteneğine sahip olmasıdır. Dolayısıyla, hukuki idrak yeteneğinin değil, fiili anlama ve isteme yeteneğinin olması gerekmektedir.

Kanundaki ifade, mutlaka “fiilin anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği” şeklinde değiştirilmelidir. Çünkü çocuğun, fiilin anlam ve sonuçlarını tam olarak kavrayabilmesi için belirli bir cinsel olgunluğa ulaşmış olması gerekmektedir. Bu ifade, dolayısıyla cinsel olgunluğa ulaşma ölçütünü de içermelidir.

Çocuk ifadesi, 18 yaşını tamamlamamış olanları kapsar. Kanun, 18 yaşını doldurmamış olanlara cinsel yaşamları üzerinde tam tasarruf yetkisi vermemiştir. Bu küçükler, rızaları olsa dahi, cinsel hareketi istemiş olsalar dahi, bu hareketi gerçekleştiren kişi fail kabul edilir ve cezalandırılır. Çocuklar üzerinde gerçekleştirilen veya çocuklara yönelik her türlü cinsel davranış cezalandırılır. Kanun, cinsel davranış terimini bilinçli olarak kullanmıştır ve bu, cinsel taciz dışında her türlü cinsel hareketi kapsar şeklinde yorumlanmalıdır.

Madde 103/1/a’da “her türlü cinsel davranış”, 103/1/b’de ise “cinsel davranışlar” ifadeleri kullanılmıştır. Ancak, her iki durumda da tek bir cinsel davranışın suç teşkil ettiği kabul edilmelidir. Kanun koyucunun amacı bu doğrultudadır.

Madde metninde vücut dokunulmazlığından bahsedilmemesi nedeniyle m.103’te düzenlenen suçun oluşumu için temasın gerekli olup olmadığı konusunda tartışmalar mevcuttur. Yargıtay, cinsel tacizin m.103 kapsamında değerlendirilmediğini belirtmiştir. Ancak, 6545 sayılı kanunla cinsel taciz suçuna ilişkin yasal düzenlemeler yapılmıştır. Bu durumda, m.103 için bedensel temas aranmaktadır.

Sarkıntılık, beden üzerinde kısa süreli icra edilen bir fiildir. Cinsel istismarın temel şekli, çocuğun bedeni üzerinde süreklilik arz eden hareketlerdir.

Kanun, çocukların cinsel istismarı ve sarkıntılık suçlarında, 12 yaşından büyük ve 12 yaşından küçük olmak üzere iki ayrı kategoriyi kabul etmiştir. Her iki suç için de 12 yaş altı daha ağır cezalar öngörülmüştür.

15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 103. Maddesi, çocukların cinsel istismarını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, 15 yaşından küçük bir çocuğa yönelik cinsel istismar durumunda, suç işleyen kişi 8 ila 15 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılır. Eğer cinsel istismar sarkıntılık düzeyinde kalırsa, verilecek ceza 3 ila 8 yıl arasında değişir. Nitelikli cinsel istismar ise, vücuda organ veya cisim sokarak gerçekleşirse, ceza en az 16 yıl olacak şekilde belirlenir.

15 Yaşından Büyük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası

15 yaşından büyük olan çocuklar, iki farklı durumda ele alınır. İlk durumda, çocuk 15 yaşından büyük olmasına rağmen fiilin hukuki anlamını anlayamıyorsa, her türlü cinsel davranış cinsel istismar olarak kabul edilir ve suç işleyen kişi 8 ila 15 yıl arasında hapis cezası alır. İkinci durumda ise, 15-18 yaş aralığındaki çocuğa yönelik cebir, tehdit veya iradesini etkileyen başka faktörlerin varlığı söz konusu olduğunda, yine her türlü cinsel davranış cinsel istismar olarak değerlendirilir ve aynı ceza uygulanır. Cinsel istismar sarkıntılık düzeyindeyse, ceza 3 ila 8 yıl arasında değişir. Nitelikli cinsel istismar ise, vücuda organ veya cisim sokarak gerçekleşirse, ceza en az 16 yıl olacak şekilde belirlenir.

12 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası

Türk Ceza Kanunu, 12 yaşından küçük her çocuğa karşı cinsel istismarı daha ağır cezalandırır. Bu durumda, 15 yaşından küçük bir çocuğa yönelik cinsel istismar durumunda, suç işleyen kişi 8 ila 15 yıl arasında hapis cezasıyla cezalandırılır. Eğer cinsel istismar sarkıntılık düzeyinde kalırsa, verilecek ceza 3 ila 8 yıl arasında değişir. Nitelikli cinsel istismar ise, vücuda organ veya cisim sokarak gerçekleşirse, ceza en az 16 yıl olacak şekilde belirlenir. Kanunun 103. maddesi, 12 yaşından küçük bir çocuğa yönelik cinsel istismar suçunun cezasını on yılın altında tutmamaktadır.

Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı Cezası

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu, vücuda organ veya cisim sokarak gerçekleştiğinde daha ağır cezalandırılır. Bu durumda, suç işleyen kişi en az 16 yıl hapis cezası alır. Eğer çocuk 12 yaşından küçükse, ceza en az 18 yıl olacak şekilde belirlenir. Önemli olan, cinsel istismar eyleminin sadece cinsel tatmin amacıyla gerçekleşmesi değil, eylemin gerçekleşmesi bile suçun işlenmesi için yeterli kabul edilir.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Unsurları

Suçun Maddi Unsurları

Suçun maddi unsurları, suçun konusu, fail ve mağdur, fiil, fiil ile netice arasındaki nedensellik bağı ve nitelikli hallerde bu suçun maddi unsurlarıdır.

Suçun Konusu

Suçun konusu, suçun işlendiği fiil nedeniyle zarar gören menfaatlerdir. Bu menfaatler, cinsel istismar suçu bağlamında çocuğun bedeni ve cinsel bütünlüğüdür.

Fail ve Mağdur

Suçun faili her yaş ve cinsiyetten olabilir. Ancak, TCK’nın 103. Maddesi, failin belirli özelliklere sahip olması durumunda suçun nitelikli haline dönüşeceğini belirtir. Buna göre, üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunanlar, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren kişiler veya kamu görevinin nüfuzunu kötüye kullananlar, suçun işlenmesi halinde daha ağır cezalandırılır. Mağdur ise, herhangi bir yaş sınırlaması olmaksızın, cinsel istismara uğrayan çocuktur.

Suçun Hukuki Sonuçları

Çocukların cinsel istismarı suçu, çocuğun bedeni ve cinsel bütünlüğüne zarar verdiği için, ciddi hukuki sonuçları vardır. Suçun işlenmesi durumunda, suçlu yasal yaptırımlara tabi tutulur ve hukuki süreç başlatılır. Bu süreçte, çocuğun hakları ve korunması büyük önem taşır.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçunun Cezası

Suçun Cezası

Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz ila on beş yıl arasında değişen bir hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması durumunda bu ceza üç ila sekiz yıl arasında değişir.

Suçun temel şeklinde ceza 8-15 yıl arasındadır. Ancak mağdurun 12 yaşından küçük olması halinde ceza 10 yıldan az olamaz. Eğer organ veya cisim sokulmuşsa, ceza en az 16 yıl olmalıdır ve bu durumda ceza üst sınırı 20 yıldır. Mağdur 12 yaşın altındaysa ceza 18 yıldan az olamaz.

Çocuğun bitkisel hayata girmesi veya ölümü durumunda ise ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.

Cezayı Ağırlaştıran Haller

Mağdurun cinsel istismar sonucu bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, netice sebebiyle ceza ağırlaşır.

Cinsel istismar sırasında kullanılan şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine yol açması durumunda, kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler ayrıca uygulanır.

Sarkıntılık (İstismarın Nitelikli Hali) Cezası

Çocuklara yönelik sarkıntılık suçunun cezası üç ila sekiz yıl arasında değişir. Mağdurun 12 yaşından küçük olması durumunda ceza beş yıldan az olamaz.

Cezayı Artıran Sebepler

Cinsel istismarın işlenme şekli ve failin özellikleri cezayı artırabilir. Bu sebepler arasında şunlar sayılabilir:

  • Organ veya cisim sokulması suretiyle işlenmesi
  • Cebir ve tehdit kullanılması
  • Birden fazla kişi tarafından işlenmesi
  • Toplu yaşam ortamlarının kolaylıklarından faydalanılması
  • Mağdurun algılama yeteneğinin gelişmemiş olması
  • Silah kullanılması
  • Aile içi ilişkilerden kaynaklanması
  • Vasi veya bakıcı gibi güven pozisyonunda olan kişiler tarafından işlenmesi

Bu ağırlaştırıcı sebepler, önceki sebepler uygulandıktan sonra devreye girer. Böylece suçun işlenme şekli ve failin özellikleri dikkate alınarak adalet sağlanır.

Avukat Desteği

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 21:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 535 376 06 45

Gizlilik

Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.

Content Protection by DMCA.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir