Sosyal Medya Paylaşımlarının Delil Niteliği

Sosyal Medya Paylaşımlarının Delil Niteliği

Günümüzde Türkiye’de sosyal medya kullanıcılarının sayısı hızla artmaktadır. Bu platformlar üzerinden yapılan paylaşımların ve iletişimin yoğunluğu, hukuki süreçlerde de etkili olmaktadır. Bu bağlamda, sosyal medya paylaşımlarının delil niteliği ve hukuki değerlendirmesi önem arz etmektedir.

Hukuka Uygun Delil Temini İlkesi

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 217. maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 189/2. maddesi, kişiye yüklenen suçun hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu kural, hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin mahkeme tarafından dikkate alınmayacağını açıkça ifade etmektedir.

Hukuka Aykırı Delil Elde Etme Yöntemleri

Sosyal medya platformlarından elde edilen delillerin hukuka uygun olması için bazı temel prensiplere dikkat edilmelidir. Bu prensiplerden biri, kişinin hesabına izinsiz olarak girmek veya casus yazılımlar kullanarak bilgi edinmek gibi hukuka aykırı yöntemlerle bilgi toplamamaktır. Ayrıca, sosyal medya kayıtlarını değiştirmek veya sahte profiller oluşturarak bilgi elde etmek de hukuka aykırıdır ve bu şekilde elde edilen deliller mahkeme tarafından dikkate alınmaz.

Özel Hayata Yapılan Haksız Müdahaleler ve Delil Kabul Edilebilirliği

Özel hayata yapılan haksız müdahaleler, hukuki süreçlerde delil olarak kullanılamaz. Özel hayatın gizli alanına yapılan müdahalelerin sonucunda elde edilen deliller, mahkemelerde dikkate alınmaz ve hukuka aykırı kabul edilir. Özellikle sahte profiller üzerinden yapılan paylaşımlar veya izinsiz olarak paylaşılan içerikler, hukuka aykırı deliller olarak kabul edilir ve mahkemelerde delil olarak kullanılamaz.

Sosyal Medya Paylaşımlarının Delil Olarak Kullanılabilirliği

Sosyal medya hesaplarından elde edilen paylaşımların hukuki açıdan delil olarak kullanılabilmesi için belirli koşulların sağlanması gerekir. Bu koşullardan biri, paylaşımları yapan kişinin hesap sahibi olması ve bu kişinin gerçek kimliğinin belirlenmesidir. Ayrıca, paylaşımların delil olarak kullanılabilmesi için ilgili kişiler tarafından ileri sürülmesi ve doğrulanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra, paylaşımların hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş olması ve diğer delillerle desteklenmesi de önemlidir.

Sosyal medya kayıtları, iki şekilde elde edilebilir:

– Taraflardan birinin rızası ile
– Taraflardan birinin rızası olmadan

Taraflardan birinin rızası ile elde edilen sosyal medya kayıtları, boşanma davalarında delil olarak kullanılabilir. Bu durumda, tarafların özel hayatına saygı ilkesi ihlal edilmemiş olur. Taraflardan birinin rızası olmadan elde edilen sosyal medya kayıtları ise, boşanma davalarında delil olarak kullanılamaz. Bu durumda, tarafların özel hayatına saygı ilkesi ihlal edilmiş olur. Özel hayatın gizliliği, Anayasa’nın 20. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi ile güvence altına alınmış bir temel haktır. Bu hak, kişilerin özel yaşamına müdahale edilmesini, özel yaşamına ilişkin bilgilerin toplanmasını, kaydedilmesini, kullanılmasını veya yayılmasını yasaklar. Bu yasak, ancak kanunla öngörülen hallerde ve demokratik bir toplumda gerekli olan ölçüde kaldırılabilir.

Sosyal medya kayıtlarının taraflardan birinin rızası olmadan elde edilmesi, özel hayatın gizliliğine aykırı bir eylemdir. Bu eylem, Türk Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal” suçunu oluşturur. Bu suçun cezası, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Ayrıca, bu eylem, Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenen “Kişilik Haklarının Korunması” hükmüne göre de tazminata sebep olur.

Sosyal Medya Paylaşımlarının Güvenilirliği ve Destekleyici Deliller

Sosyal medya paylaşımlarının güvenilirliği, başka delillerle desteklenmesiyle artar. Örneğin, bir boşanma davasında sosyal medya kayıtlarının delil olarak kullanılabilmesi için bu kayıtların hukuka uygun olarak elde edilmesi ve diğer delillerle desteklenmesi gerekmektedir. Ayrıca, paylaşımları yapan kişinin gerçek kimliğinin belirlenmesi ve bu kişinin paylaşımlarıyla ilgili doğru bilgilere sahip olması önemlidir. Bu şekilde, sosyal medya paylaşımları güvenilir deliller olarak kabul edilebilir ve hukuki süreçlerde kullanılabilir hale gelir.

Sonuç olarak, sosyal medya platformlarından elde edilen delillerin hukuki değerlendirilmesi karmaşık bir süreçtir ve belirli prensiplere uygun olarak yapılmalıdır. Hukuka aykırı olarak elde edilen deliller mahkemelerde dikkate alınmaz ve delil olarak kullanılamaz. Ancak, hukuka uygun olarak elde edilen sosyal medya paylaşımları, doğru şekilde doğrulanıp desteklendiği takdirde hukuki süreçlerde delil olarak kullanılabilir. Bu nedenle, sosyal medya paylaşımlarının hukuki değerlendirilmesi titizlikle yapılmalı ve belirli standartlara uygun olarak ele alınmalıdır.

Avukat Desteği

Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.

Hafta içi: 09:00 – 21:00
Cumartesi: 10:00 – 18:00
Telefon: +90 535 376 06 45

Gizlilik

Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.

Content Protection by DMCA.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir