İçindekiler
Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi
Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi, bilirkişi tarafından hazırlanan raporun hukuka aykırı olduğunu veya eksik olduğunu iddia eden tarafın mahkemeye sunduğu bir dilekçedir. Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, itiraz edilen raporun hangi noktalarda hatalı olduğu, hangi delillere dayandığı ve hangi hukuki gerekçelerle reddedildiği açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, itiraz eden tarafın talepleri de dilekçede yer almalıdır.
Bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi yazarken, aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
- Dilekçe, mahkemenin adı, dosya numarası ve tarafların isimleri ile başlamalıdır.
- Dilekçenin konusu olarak “Bilirkişi Raporuna İtiraz” ibaresi yazılmalıdır.
- Dilekçede, bilirkişi raporunun hangi tarihte tebliğ edildiği ve itiraz süresinin ne zaman dolduğu belirtilmelidir.
- Dilekçede, bilirkişi raporunun hangi hususlarda hukuka aykırı olduğu veya eksik olduğu somut olarak gösterilmelidir. Bu noktada, bilimsel veriler, teknik raporlar, tanık beyanları, fotoğraflar gibi delillerden yararlanılabilir.
- Dilekçede, bilirkişi raporunun reddedilmesini gerektiren hukuki gerekçeler de açıklanmalıdır. Bu noktada, yasal düzenlemeler, içtihatlar, doktrin görüşleri gibi kaynaklardan yararlanılabilir.
- Dilekçede, bilirkişi raporunun reddedilmesi halinde mahkemenin nasıl bir karar vermesi gerektiği de talep edilmelidir. Bu noktada, davanın reddi, kabulü, bozulması, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gibi seçeneklerden biri veya birkaçı istenebilir.
- Dilekçe, itiraz eden tarafın imzası veya vekilinin imzası ile son bulmalıdır.
Bilirkişi Raporuna İtirazın Hukuki Dayanakları
Bilirkişi raporu, yargılama sürecinde mahkemenin delil toplama yöntemlerinden biridir. Bilirkişi raporu, mahkemenin talebi üzerine veya tarafların istemiyle, davanın konusuna ilişkin teknik, bilimsel veya mesleki bilgi gerektiren hususlarda bilirkişiler tarafından hazırlanan bir belgedir. Bilirkişi raporu, mahkemenin karar vermesine yardımcı olmak amacıyla hazırlanır ve mahkemeyi bağlamaz. Mahkeme, bilirkişi raporunu değerlendirirken, raporun gerekçesini, bilirkişinin uzmanlığını, raporun delillerle uyumunu ve tarafların görüşlerini dikkate alır.
Bilirkişi raporuna itiraz etmek, tarafların yargılama hakkının bir parçasıdır. Taraflar, bilirkişi raporunun usul veya esas yönünden hatalı olduğunu düşünüyorsa, raporun tebliğinden itibaren 15 gün içinde itirazlarını mahkemeye sunabilirler. Bilirkişi raporuna itiraz etmenin hukuki dayanakları şu şekilde sıralanabilir:
1. Usul Hataları: Bilirkişi raporunun hazırlanmasında usul kurallarına uyulmaması halinde itiraz edilebilir. Örneğin, bilirkişinin seçiminde tarafsızlık ilkesine aykırılık olması, bilirkişinin görevini yerine getirmemesi veya eksik getirmesi, bilirkişi raporunun imzalanmaması veya gerekçesiz olması gibi durumlarda usul hataları söz konusu olabilir.
2. Esas Hataları: Bilirkişi raporunun içeriğinde hatalı veya eksik bilgiler bulunması halinde itiraz edilebilir. Örneğin, bilirkişinin uzmanlık alanına girmeyen konularda görüş bildirmesi, bilimsel verilere dayanmayan veya çelişkili sonuçlara ulaşması, delilleri yanlış değerlendirmesi veya göz ardı etmesi gibi durumlarda esas hataları söz konusu olabilir.
3. Yeni Deliller: Bilirkişi raporunun hazırlanmasından sonra yeni delillerin ortaya çıkması halinde itiraz edilebilir. Örneğin, bilirkişi raporunda değerlendirilmeyen yeni bir tanık beyanı, yeni bir belge veya yeni bir uzman görüşü gibi delillerin sunulması durumunda yeni deliller nedeniyle itiraz edilebilir.
Bilirkişi raporuna itiraz eden taraf, itirazının nedenlerini ve dayanaklarını açıkça belirtmeli ve delillerini sunmalıdır. Mahkeme, itirazları değerlendirerek, bilirkişi raporunu kabul edebilir, reddedebilir veya yeni bir bilirkişi raporu alabilir. Mahkemenin kararı kesin olmayıp, temyiz edilebilir.
Bilirkişi Raporunun Bağlayıcılığı
Bilirkişi, hukuk alanı dışında kalan özel veya teknik bilgiye sahip olan ve mahkemeye bu bilgiyi aktaran üçüncü kişidir. Bilirkişi raporu ise, bilirkişinin incelediği konu hakkında verdiği oy ve görüştür. Bilirkişi raporunun hukuki niteliği ve bağlayıcılığı, medeni usul hukukunda tartışmalı bir konudur. Bu makalede, bilirkişi raporunun bağlayıcılığı sorunu, karşılaştırmalı hukuk, doktrin ve Yargıtay kararları ışığında ele alınacaktır.
Bilirkişi raporu, HMK m. 266/f. 1 uyarınca, bir davada özel veya teknik bilgi gerektiren, hakim tarafından çözümü bilinmeyen konularda bilirkişinin oy ve görüşünü içeren bir belgedir. Bilirkişi raporu, HMK m. 282/f. 1 gereğince, hakim tarafından serbestçe değerlendirilen bir delildir. Bu anlamda, bilirkişi raporu, takdiri delil olarak nitelendirilebilir. Takdiri deliller, hakimin kanaatini oluşturmak için değerlendirdiği delillerdir. Hakim, takdiri delilleri serbestçe değerlendirirken, HMK m. 6/f. 2’de belirtilen hukuka uygunluk ilkesine ve HMK m. 7/f. 1’de belirtilen vicdani kanaat ilkesine uymak zorundadır.
Bilirkişi raporunun bağlayıcılığı sorunu, hakimin bilirkişi raporunu ne ölçüde dikkate alması gerektiği ile ilgilidir. Bu sorunun cevabı, karşılaştırmalı hukukta farklı yaklaşımlar göstermektedir. Bazı ülkelerde (örn. Almanya, Fransa), bilirkişi raporu hakim için bağlayıcı değildir ve hakim raporu reddedebilir veya kendi şahsi bilgisini kullanabilir. Bazı ülkelerde ise (örn. İngiltere), bilirkişi raporu hakim için bağlayıcıdır ve hakim raporu reddedemez veya kendi şahsi bilgisini kullanamaz.
Türk hukukunda ise, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 24.12.2008 tarihli kararıyla (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2008/4-734, K. 2008/766, T. 24.12.2008.) bilirkişi raporunun hakim için bağlayıcı olmadığı kabul edilmiştir. Buna göre, hakim, bilirkişi raporunu serbestçe değerlendirerek kabul veya reddedebilir veya kendi şahsi bilgisini kullanabilir. Ancak bu serbestlik sınırsız değildir. Hakim, bilirkişi raporunu reddederken veya kendi şahsi bilgisini kullanırken gerekçesini açıkça belirtmeli ve bu gerekçe hukuka ve vicdana uygun olmalıdır.
Bilirkişi raporu, medeni usul hukukunda önemli bir delil türüdür. Bilirkişi raporunun bağlayıcılığı sorunu ise, hakimin delilleri değerlendirme yetkisi ile ilgilidir. Türk hukukunda, Yargıtay kararlarına göre, bilirkişi raporu hakim için bağlayıcı değildir. Hakim, bilirkişi raporunu serbestçe değerlendirerek kabul veya reddedebilir veya kendi şahsi bilgisini kullanabilir. Ancak hakim, bu serbestliği kullanırken hukuka ve vicdana uygun gerekçeler sunmalıdır.
Bilirkişi Raporuna İtiraz Dilekçesi Örneği
Aşağıda, birden fazla bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi örneği verilmiştir. Bu örnek, sadece fikir vermek amacıyla hazırlanmış olup, her somut olayda farklılıklar gösterebilir.
İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO : 2021/123
DAVACI :
DAVALI :
KONU : Bilirkişi raporuna itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
1- Mahkemenizin 2021/456 sayılı kararı ile davamızda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bu karar gereği olarak tayin edilen bilirkişi Zeynep Demir tarafından hazırlanan rapor 15.09.2021 tarihinde tarafımıza tebliğ edilmiştir.
2- Bilirkişi raporu, hukuka aykırı ve eksik olup, kabulü mümkün değildir. Raporda yer alan hataları aşağıda maddeler halinde açıklamaktayız.
3- Bilirkişi raporunda, davalının kusur oranının %20 olduğu belirtilmiştir. Oysa ki, kaza tutanağı, tanık beyanları ve fotoğraflar incelendiğinde, davalının kusur oranının %100 olduğu açıkça görülmektedir. Davalı, kırmızı ışıkta geçerek, trafik kurallarını ihlal etmiş ve davacının aracına çarpmıştır. Bu durumda, davalının kusur oranının %20 olarak belirlenmesi hukuka aykırıdır.
4- Bilirkişi raporunda, davacının aracının tamir bedelinin 10.000 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa ki, davacının aracı tamamen hasar görmüş ve kullanılamaz hale gelmiştir. Davacının aracının piyasa değeri 50.000 TL’dir. Bu durumda, davacının aracının tamir bedelinin 10.000 TL olarak belirlenmesi eksiktir.
5- Bilirkişi raporunda, davacının yaralanması nedeniyle uğradığı manevi zararın 5.000 TL olduğu belirtilmiştir. Oysa ki, davacı kaza sonucunda ağır yaralanmış ve kalıcı sakatlık riski ile karşı karşıya kalmıştır. Davacı, psikolojik olarak da büyük travma yaşamıştır. Bu durumda, davacının manevi zararının 5.000 TL olarak belirlenmesi hukuka aykırıdır.
TALEP SONUCU:
Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, bilirkişi raporunun hukuka aykırı ve eksik olduğunu saygıyla arz ederiz. Bilirkişi raporunun reddine ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ederiz.
ANKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO: 2021/55 Esas
BİLİRKİŞİ RAPORUNA
İTİRAZ EDEN DAVALI :
VEKİLİ : Av. NASUH BUĞRA KARADAĞ
DAVACI :
VEKİLİ :
KONU : Bilirkişi raporuna itirazlarımızın sunulması ve bilirkişi raporu gereği davanın …… A.Ş şirketine ihbar edilmesi istemidir.
AÇIKLAMALAR
Bilirkişi raporunda, hasarın müvekkil şirket çalışmaları esnasında meydana gelmediği, daha önce bu bölgede çalışma yapan ………………….. A.Ş şirketince yapılan çalışmalar esnasında, ………………….. ANONİM ŞİRKETİ tarafından hasar verildiği, kabul edilmesine rağmen, hasardan müvekkil şirketin sorumlu tutulması kabul edilemez. Hasar, ………………….. ANONİM ŞİRKETİ’ne ait iş makinasının çalışmaları esnasında meydana geldiğinden, müvekkil şirket yönünden davanın husumet yönünden reddi gerekir. Bilirkişi raporunda, davanın ………………………………. A.Ş şirketine ihbar edilmesi gerektiği belirtildiğinden, davanın ………………….. A.Ş şirketine ihbarını da talep ediyoruz.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, öncelikle davanın ………………….. A.Ş şirketine ihbarı ile bilirkişi raporuna itirazımızın kabulü ve davanın reddine karar verilmesini saygılarımla talep ederim.
Davalı Vekili