İçindekiler
E-Ticaret Sitelerinde Marka İhlali
E-ticaret siteleri, günümüzde pek çok kişi ve kurum için önemli bir gelir kaynağı haline gelmiştir. Ancak, e-ticaret sitelerinde satılan ürünlerin veya hizmetlerin marka haklarına saygı gösterilmesi gerekmektedir. Marka hakkı, bir mal veya hizmetin başka bir mal veya hizmetten ayırt edilmesini sağlayan işaretlerin sahibine tanınan bir fikri mülkiyet hakkıdır. Marka hakkı, marka sahibine, markasını kullanma, yararlanma ve koruma yetkisi verir. Marka hakkının ihlali ise, marka sahibinin izni olmadan başkasının aynı veya benzer bir markayı kullanması veya kullandırmasıdır.
E-ticaret sitelerinde marka ihlali, iki şekilde gerçekleşebilir. Birincisi, e-ticaret sitesinde satılan ürünlerin veya hizmetlerin marka sahibinin izni olmadan taklit edilmesi veya sahte olarak sunulmasıdır. Bu durumda, marka sahibi, e-ticaret sitesini ve satıcıyı dava ederek, ürünlerin toplatılmasını, satışın durdurulmasını, zararın tazminini ve cezai yaptırım uygulanmasını talep edebilir. İkincisi, e-ticaret sitesinde markanın anahtar kelime olarak haksız kullanılmasıdır. Bu durumda, marka sahibi, e-ticaret sitesini ve reklam vereni dava ederek, anahtar kelimenin kullanımının durdurulmasını, zararın tazminini ve cezai yaptırım uygulanmasını talep edebilir.
Markanın Anahtar Kelime Olarak Haksız Kullanımı
Markanın anahtar kelime olarak haksız kullanılması, e-ticaret sitelerinde sıkça karşılaşılan bir marka ihlali türüdür. Anahtar kelime, internet kullanıcılarının arama motorlarında aradıkları terimleri ifade eder. E-ticaret siteleri veya reklam verenler, arama motorlarında belirli anahtar kelimeler için üst sıralarda çıkmak veya reklam göstermek için bu kelimeleri satın alabilirler. Ancak, bu kelimelerin başkasına ait bir markayı içermesi halinde, marka ihlali söz konusu olabilir.
Markanın anahtar kelime olarak haksız kullanılması, iki şekilde gerçekleşebilir. Birincisi, e-ticaret sitesinin veya reklam verenin kendi ürünlerini veya hizmetlerini tanıtmak için başkasının markasını anahtar kelime olarak kullanmasıdır. Bu durumda, internet kullanıcıları arama motorunda markayı aradıklarında, ilgili olmayan veya rakip olan ürünlerin veya hizmetlerin reklamlarıyla karşılaşabilirler. Bu da marka sahibinin itibarına ve ticari değerine zarar verebilir. İkincisi, e-ticaret sitesinin veya reklam verenin başkasının markalı ürünlerini veya hizmetlerini satmak için markayı anahtar kelime olarak kullanmasıdır. Bu durumda, internet kullanıcıları arama motorunda markayı aradıklarında, orijinal olmayan veya izinsiz satılan ürünlerin veya hizmetlerin reklamlarıyla karşılaşabilirler. Bu da marka sahibinin haklarına tecavüz edebilir.
Markanın Tanımı ve Önemi
Marka, bir üretici veya satıcı tarafından ürün veya hizmetlerini diğerlerinden ayırt etmek için kullanılan benzersiz bir tanımlayıcıdır. Ticari marka, bir isim, sembol, karakter, imza veya slogan gibi çeşitli biçimleri alabilir. Marka, güçlü ve tanınabilir olduğu sürece yasalar tarafından korunabilir. Marka seçimi, hukuki sorunlardan kaçınmak adına dikkatle yapılmalıdır.
Marka hakkına tecavüz, bir rakibin markasını kopyalamak veya benzerini kullanmak suretiyle ortaya çıkabilir. Bu ihlal, marka sahibinin izni olmadan başka bir markayı kullanmak veya markayı taklit etmek şeklinde gerçekleşebilir. Ayrıca, marka sahibinin izni olmadan marka üzerinde değişiklik yapmak veya lisans verilen hakları ihlal etmek de marka hakkına tecavüz sayılır.
Marka Hakkına Tecavüzün Hukuki Sonuçları
Marka hakkına tecavüz, hem cezai hem de hukuki sonuçları beraberinde getirir. Marka sahibi, tecavüz nedeniyle mal ve hizmetlerinden kaynaklanan zararlarını talep edebilir. Cezai yaptırımlar arasında hapis cezası ve adli para cezası bulunmaktadır. Marka hakkına tecavüz durumunda, marka sahibi hukuki yollarla başvuruda bulunabilir ve zararlarını talep edebilir.
Marka Hakkına Tecavüz Şikayeti ve Süreç
Marka hakkına tecavüz durumunda, mağdur marka sahibi, yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunabilir. Bu şikayet, ihlalin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde yapılmalıdır. Şikayet süreci, marka sahibinin hakkını koruma amacını taşır ve hukuki mücadeleyi başlatır.
Marka Hakkına Tecavüz ve Ceza Hükümleri
Marka hakkına tecavüz suçlarının cezai yaptırımları Sınai Mülkiyet Kanunu’nda belirtilmiştir. Bu yaptırımlar arasında hapis cezası ve adli para cezası bulunmaktadır. Marka hakkına tecavüz suçları, Türkiye’de tescilli markaları koruma altına alır.
Markanın Anahtar Kelime Olarak Haksız Kullanımına Karşı Yapılacaklar
Markanın anahtar kelime olarak haksız kullanılması halinde, marka sahibi öncelikle e-ticaret sitesine veya reklam verene ihtarname göndererek bu durumu sonlandırmasını isteyebilir. Eğer bu talep karşılık bulmazsa, marka sahibi hukuki yollara başvurabilir. Marka sahibi, e-ticaret sitesini veya reklam vereni, marka hakkının ihlali, haksız rekabet ve tazminat davaları ile mahkemeye verebilir. Marka sahibi, mahkemeden, anahtar kelimenin kullanımının durdurulmasını, zararın tazminini ve cezai yaptırım uygulanmasını isteyebilir.
E-ticaret sitelerinde marka ihlali, marka sahiplerinin haklarını ve çıkarlarını tehdit eden bir sorundur. Marka sahipleri, e-ticaret sitelerinde satılan ürünlerin veya hizmetlerin markalarına uygun olup olmadığını takip etmeli ve markalarının anahtar kelime olarak haksız kullanılmasına karşı dikkatli olmalıdır. Marka sahipleri, marka ihlali ile karşılaştıklarında, hukuki haklarını kullanarak bu duruma müdahale etmeli ve gerekli tedbirleri almalıdır.
Avukat Desteği
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.