İçindekiler
Hakaret Sayılan ve Sayılmayan Kelimeler
Hakaret, bir kişinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici söz veya davranışlarda bulunmak olarak tanımlanabilir. Hakaret suçu Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, hakaret suçunun cezası, mağdurun gıyabında 3 aydan 2 yıla, yüz yüze ise 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Ancak, hakaret suçunda bazı hukuka uygunluk halleri, ceza indirimi veya beraat sebepleri de vardır. Bu yazımızda, hakaret sayılmayan kelimeler ve bunların hukuki sonuçları üzerinde duracağız.
Hakaret Sayılmayan Kelimeler
Hakaret suçunun oluşması için, söylenen söz veya yapılan davranışın mağdurun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olması gerekir. Bu nedenle, her eleştiri, kınama, yergi veya alaycı ifade hakaret sayılmaz. Hakaret suçunda önemli olan, söz veya davranışın objektif olarak hakarete varacak derecede ağır olmasıdır. Bu konuda Yargıtay’ın verdiği bazı kararlarda, hakaret sayılmayan kelimeler şöyle sıralanabilir:
– Aptal: Aptal kelimesi, genellikle zeka düzeyi düşük olan kişiler için kullanılır. Ancak, bu kelime tek başına hakaret sayılmaz. Çünkü aptallık bir hastalık değildir ve tedavi edilebilir. Ayrıca, aptal kelimesi bazen sevgi veya şaka ifadesi olarak da kullanılabilir. Bu nedenle, aptal kelimesinin hakaret sayılması için, söyleniş şekli, zamanı, yeri ve amacı gibi unsurların da değerlendirilmesi gerekir.
– Kötü: Kötü kelimesi, genellikle ahlaki değerlere uygun olmayan davranışlarda bulunan kişiler için kullanılır. Ancak, bu kelime tek başına hakaret sayılmaz. Çünkü kötülük bir nitelik değil bir eylemdir ve değiştirilebilir. Ayrıca, kötü kelimesi bazen eleştiri veya öğüt verme amacıyla da kullanılabilir. Bu nedenle, kötü kelimesinin hakaret sayılması için, söyleniş şekli, zamanı, yeri ve amacı gibi unsurların da değerlendirilmesi gerekir.
– Yalancı: Yalancı kelimesi, genellikle gerçeğe aykırı beyanda bulunan kişiler için kullanılır. Ancak, bu kelime tek başına hakaret sayılmaz. Çünkü yalan bir fiil olup ispat edilebilir. Ayrıca, yalancı kelimesi bazen abartma veya ironi amacıyla da kullanılabilir. Bu nedenle, yalancı kelimesinin hakaret sayılması için, söyleniş şekli, zamanı, yeri ve amacı gibi unsurların da değerlendirilmesi gerekir.
– Tembel: Tembel kelimesi, genellikle çalışmayan veya çalışmaktan kaçınan kişiler için kullanılır. Ancak, bu kelime tek başına hakaret sayılmaz. Çünkü tembellik bir özellik değil bir tercihtir ve değiştirilebilir. Ayrıca, tembel kelimesi bazen teşvik veya uyarı amacıyla da kullanılabilir. Bu nedenle, tembel kelimesinin hakaret sayılması için, söyleniş şekli, zamanı, yeri ve amacı gibi unsurların da değerlendirilmesi gerekir.
– Şaşkın: Şaşkın kelimesi, genellikle anlamayan veya anlamakta zorlanan kişiler için kullanılır. Ancak, bu kelime tek başına hakaret sayılmaz. Çünkü şaşkınlık bir duygu olup geçicidir. Ayrıca, şaşkın kelimesi bazen merak veya ilgi amacıyla da kullanılabilir. Bu nedenle, şaşkın kelimesinin hakaret sayılması için, söyleniş şekli, zamanı, yeri ve amacı gibi unsurların da değerlendirilmesi gerekir.
Hakaret Sayılan Kelimeler
Hakaret suçunun oluşması için, söylenen söz veya yapılan davranışın mağdurun onur, şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olması gerekir. Bu nedenle, her ağır, küçük düşürücü veya onur kırıcı ifade hakaret sayılır. Hakaret suçunda önemli olan, söz veya davranışın objektif olarak hakarete varacak derecede ağır olmasıdır. Bu konuda Yargıtay’ın verdiği bazı kararlarda, hakaret sayılan kelimeler şöyle sıralanabilir:
– Hayvan: Hayvan kelimesi, genellikle insan olmayan canlılar için kullanılır. Ancak, bu kelime bir insan için kullanıldığında hakaret sayılır. Çünkü hayvan kelimesi, insanın akıl, irade ve vicdan gibi üstün niteliklerinden yoksun olduğunu ima eder. Ayrıca, hayvan kelimesi hiçbir şekilde sevgi veya şaka ifadesi olarak kullanılamaz. Bu nedenle, hayvan kelimesi her zaman hakaret sayılır.
– Ahlaksız: Ahlaksız kelimesi, genellikle toplumun kabul ettiği ahlaki değerlere aykırı davranan kişiler için kullanılır. Ancak, bu kelime bir insan için kullanıldığında hakaret sayılır. Çünkü ahlaksız kelimesi, insanın namus, iffet ve erdem gibi değerlerden yoksun olduğunu ima eder. Ayrıca, ahlaksız kelimesi hiçbir şekilde eleştiri veya öğüt verme amacıyla kullanılamaz. Bu nedenle, ahlaksız kelimesi her zaman hakaret sayılır.
– Hain: Hain kelimesi, genellikle vatanına veya milletine ihanet eden kişiler için kullanılır. Ancak, bu kelime bir insan için kullanıldığında hakaret sayılır. Çünkü hain kelimesi, insanın vefa, sadakat ve bağlılık gibi erdemlerden yoksun olduğunu ima eder. Ayrıca, hain kelimesi hiçbir şekilde abartma veya ironi amacıyla kullanılamaz. Bu nedenle, hain kelimesi her zaman hakaret sayılır.
– Pislik: Pislik kelimesi, genellikle kirli veya çirkin olan şeyler için kullanılır. Ancak, bu kelime bir insan için kullanıldığında hakaret sayılır. Çünkü pislik kelimesi, insanın temizlik, hijyen ve estetik gibi değerlerden yoksun olduğunu ima eder. Ayrıca, pislik kelimesi hiçbir şekilde merak veya ilgi amacıyla kullanılamaz. Bu nedenle, pislik kelimesi her zaman hakaret sayılır.
– Aptal herif: Aptal herif ifadesi, genellikle zeka düzeyi düşük olan erkek kişiler için kullanılır. Ancak, bu ifade bir insan için kullanıldığında hakaret sayılır. Çünkü aptal herif ifadesi, hem aptal hem de herif kelimelerinin ağırlığını taşır. Aptal kelimesi tek başına hakaret sayılmasa da herif kelimesi küçümseme ve aşağılama anlamına gelir. Ayrıca, aptal herif ifadesiyle, hem kişinin zeka düzeyini küçümsemekte hem de onu aşağılamaktadır. Bu ifade, hakaret suçunu oluşturabilir ve hukuki sorumluluğa yol açabilir.
– Mal: Mal kelimesi, genellikle eşya veya varlık anlamında kullanılır. Ancak, bu kelime bir insan için kullanıldığında hakaret sayılır. Mal kelimesi, insanı bir nesne gibi değerlendirmek ve aşağılamak anlamına gelir. İnsanları nesneleştirmek hakaret suçunu oluşturabilir ve hukuki sorumluluğa yol açabilir.
Hakaret suçu, söz konusu ifadelerin mahiyeti, kullanıldığı bağlam ve kişiler arasındaki ilişkilere göre değişebilir. Bu nedenle, hakaret suçuyla ilgili hukuki değerlendirmeler genellikle olayın özelliğine bağlı olarak yapılır. Hukuki süreçlerde, mahkemeler bu faktörleri dikkate alarak adaleti sağlamaya çalışır.
Hakaret Suçunda Hukuka Uygunluk Halleri
Hakaret suçunun hukuka uygunluk halleri, Türk Ceza Kanunu’nun 129. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, üç ayrı durumda hakaret suçu için ceza vermekten vazgeçilebilir veya ceza indirimi yapılabilir. Bunlar şunlardır:
– Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
– Hakaret suçunun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez.
– Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Bu hallerin uygulanabilmesi için, hakarete uğrayan kişinin kendi haksız hareketleriyle hakarete neden olması veya hakareti başlatması gerekmektedir. Ayrıca, hakarete tepki olarak söylenen sözlerin orantılı ve makul olması da önemlidir. Örneğin, bir kişiye küfür edilmesine karşılık onu öldürmek tehdidinde bulunmak orantısız bir tepkidir ve hakaret suçu için hukuka uygunluk hali oluşturmaz.
Haksız Fiil Nedeniyle Hakaret veya Karşılıklı Hakaret
Haksız fiil nedeniyle hakaret veya karşılıklı hakaret durumları, Türk Ceza Kanunu’nun 129. maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında düzenlenmiştir. Bu durumlarda, hakarete uğrayan kişi kendi haksız hareketleriyle hakarete neden olmuş ise veya karşılıklı olarak hakaret sözleri sarfetmiş ise, hakareti işleyen kişiye ceza vermekten vazgeçilebilir veya cezasında indirim yapılabilir.
Haksız fiil nedeniyle hakaret durumunda, mağdurun yaptığı haksız fiilin ağırlığına göre hakimin takdir yetkisi vardır. Örneğin, bir kişiye trafikte yol vermediği için küfür edilmesi halinde, küfür eden kişiye ceza vermekten vazgeçilebilir veya cezasında indirim yapılabilir. Ancak, bir kişiye cinsel tacizde bulunduğu için küfür edilmesi halinde, küfür eden kişiye ceza verilmemesi daha uygun olacaktır.
Karşılıklı hakaret durumunda ise, hakaret sözlerinin kim tarafından başlatıldığı ve hangi tarafın daha ağır hakaret ettiği dikkate alınır. Örneğin, iki kişi arasında çıkan tartışmada biri diğerine “cahil” derken, diğeri ona “haysiyetsiz” derse, ikinci söyleyen kişi daha ağır bir hakaret etmiş olacağı için, onun hakkında ceza verilmesi veya cezasında indirim yapılmaması gerekebilir.
Yargıtay Kararlarında Hakaret Olmayan Kelimeler
Hakaret suçu, söz veya davranışın içeriği ve bağlamına göre değerlendirilen bir suçtur. Bu nedenle, her sövme veya aşağılama eylemi hakaret suçu olarak kabul edilemez. Bazı kelimeler, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilir ve hakaret sayılmaz. Bu kelimelerin belirlenmesinde Yargıtay kararları önemli bir rol oynamaktadır.
Yargıtay kararlarında hakaret oluşturmayan kelimelerden bazıları şunlardır:
– Cahil
– Ne öfkeli adamsın
– Ne ağzı kalabalık adamsın
– Bilgisiz
– Tecrübesiz
– Terbiyesiz
– Karaktersiz
– Yalancı
– Lavuk
– Allah belanı versin
– Aklın az çalışıyor
– Ne duygusuz adamsın
– Ne iğrenç adamsın
Bu kelimelerin hakaret sayılmamasının nedenleri şunlardır:
– Eleştirel amaç güdüyorlar
– Kişisel değil, genel bir yargı içeriyorlar
– Karşılıklı diyalog ortamında, duygusal tepki olarak ortaya çıkıyorlar
Ancak, bu kelimelerin her zaman hakaret sayılmayacağı anlamına gelmez. Sözlerin hangi bağlamda söylendiği, konuşanın gerçek niyeti veya amacı ve o toplumda genel olarak kabul edilen ifade biçimleri de dikkate alınmalıdır. Örneğin, bir doktora “cahil” demek veya bir polise “lavuk” demek hakaret sayılabilir.
Sonuç olarak, hakaret suçu ile ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’nda yer alan hukuka uygunluk halleri, haksız fiil nedeniyle hakaret veya karşılıklı hakaret durumları ve Yargıtay kararlarında hakaret oluşturmayan kelimeler konularını ele aldık. Hakaret suçu, toplumsal barış ve huzuru bozabilecek nitelikte bir suçtur. Ancak, her sövme veya aşağılama eylemi hakaret suçu olarak değerlendirilemez. Bazı durumlarda, hakaret suçunun unsurları tamamlanmış olsa bile, hukuka uygunluk halleri nedeniyle ceza vermekten vazgeçilebilir veya ceza indirimi yapılabilir. Bu hallerin uygulanabilmesi için, hakarete uğrayan kişinin kendi haksız hareketleriyle hakarete neden olması veya hakareti başlatması gerekmektedir. Ayrıca, hakarete tepki olarak söylenen sözlerin orantılı ve makul olması da önemlidir.
Avukat Desteği
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.