Hangi Kelime veya Sözler Hakaret Suçu Oluşturmaz?

Hangi Kelime veya Sözler Hakaret Suçu Oluşturmaz?

Hakaret suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenmiş olup, suçun temel şeklinin cezası üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Kamu görevlilerine veya diğer vasıflı kişilere hakaret, bir yıldan az olmamak üzere en az bir hapis cezası ile cezalandırılır. Açık hakaretler için ceza 1/6 oranında artırılır. Örneğin sokakta bir kamu görevlisine hakaretten polise “aptal” diyen sanık en az 1 yıl hapis cezasına çarptırılacak, alenen aşağılama suçu cezayı 1/6 oranında artıracaktır. Caddenin ortası. Hakaret sayılan kelimeler kanunda düzenlenmemiştir ve hakaret sayılmayan kelime veya deyimler kanunda açıklanmamıştır.

  1. Beddua niteliğindeki kelime ve sözler. Örneğin, “allah belanı versin”, “allahından bul”, “allah müstehakını versin” şeklindeki sözler beddua niteliğinde sözler olup hakaret suçuna vücut vermemektedir.
  2. Eleştiri veya ağır eleştiri mahiyetindeki kelime ve sözler. Örneğin, bir mahkeme hakimine yönelik “dosyaları okumuyorsunuz, okumadığınız gibi biz okuduğumuz için susturmaya çalışıyorsunuz, bu rezalettir” şeklindeki sözler eleştiri mahiyetindedir.
  3. Kaba hitap ve nezaket dışı kelime ve sözler. Örneğin, bir kimseye yönelik “terbiyesiz” , “ahlaksız” , “siz kimsiniz lan” şeklindeki sözler kaba söz/hitap mahiyetinde olup hakaret suçu teşkil etmez.
  4. Salt rahatsız edici kelime ve sözler. Örneğin, “sen kendini bilmeyen birisin, cehalet var sende” şeklindeki sözler rahatsız edici nitelikte olup hakaret suçuna vücut vermez.

Hakaret fiillerinin cezası ile korunan hukuki değer, kişinin haysiyeti, şerefi ve haysiyetidir ve bu suçun oluşabilmesi için fiilin kişiyi aşağılamayı amaçlamış olması gerekir. Bazı durumlarda, davranışın saldırgan olup olmadığı görecelidir ve zamana, yere ve duruma göre değişebilir. Kamu görevlilerine veya sivillere yönelik, hakaret bağlamında değerlendirilmemesi gereken, sözleri açıkça belli bir fiili veya olgusal iddiayı veya onur, namus ve haysiyetini zedeleyici bir suç teşkil edebilecek her türlü sert eleştiri veya hakaret içeren sözler (Y4CD – K.2021/27093). ).

Hakaret Suçunda Eleştiri, Ağır Eleştiri ve İfade Özgürlüğü

(Yargıtay 4CD-K.2020/21012 )

14 Ekim 2008 tarih ve 170-220 sayılı Ceza Kurulu Kararında belirtildiği üzere; hakaret cezası ile korunan hukuki değerler, kişilerin namus, haysiyet ve namusları, toplumdaki itibarları, başkaları nezdindeki prestijleridir. , Ve bu suçun gerçekleşmesi için aşağılayıcı bir bakış açısıyla olması gerekir. Belirli bir fiilin veya olgunun keyfi eylemlerden birine atfedilmesi veya lanetlenmesi, bireyin onurunu, onurunu ve onurunu incitirse, onur kırıcı suç işlenir. Davranışın saldırgan olup olmadığı zamana, yere ve duruma göre değişir. Kamu görevlilerine veya sivillere yönelik her türlü sert eleştiri veya hakaret içeren sözler, aşağılayıcı bir bağlamda değerlendirilmemeli ve açıkça namus, namus ve haysiyeti zedeleyebilecek belirli fiil veya fiiller, suçlamalar veya lanetler oluşturmalıdır. Bir kişinin, fikir ve kanaatlerinden dolayı kınanmaksızın, başkalarının haber, bilgi ve fikirlerine serbestçe ulaşabilmesi ve bunları bağımsız olarak veya başkalarıyla birlikte çeşitli şekillerde ifade etme, savunma ve yayma yeteneği olarak kabul edilen ifade özgürlüğü, demokrasiyi oluşturan şeydir. Toplumsal temelin ana unsurlarından biri, toplumsal ilerleme ve kişisel gelişimin temel koşullarından biridir. Anayasa’nın 26. maddesinde “Herkes, düşünce ve kanaatlerini bireysel veya toplu olarak söz, yazı, resim ve diğer yollarla açıklama ve iletme hakkına sahiptir.” hükmü yer almaktadır.

Türkiye’nin yargı yetkisini kabul ettiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, yalnızca toplumun kabul ettiği veya zararsız veya alakasız gördüğü “bilgi” ve “fikirler” için ifade özgürlüğü hakkını saklı tutar. Kararlarının çoğunda, yalnızca incitici, şok edici veya endişe verici bilgi ve fikirler için geçerli olduğunu yineledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre ifade özgürlüğü çoğulculuğun, hoşgörünün ve açıklığın bir gereğidir ve onsuz “demokratik bir toplum”dan söz edemeyiz. Ancak ifade özgürlüğü mutlak ve sınırsız değildir. Hem ulusal hem de uluslararası mevzuatta bu hakkın kullanılmasında bireysel hak ve özgürlükleri ihlal edebilecek tutum ve davranışlar yer almaktadır.

 

 

Content Protection by DMCA.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir