İçindekiler
İnternette Unutulma Hakkı
İnternette unutulma hakkı, bireyin dijital hafızada yer alan kişisel verilerinin kendi talebi üzerine bir daha geri getirilemeyecek şekilde ortadan kaldırılması şeklinde tanımlanmaktadır.
Bu hak; genel olarak bireyin üçüncü kişilerin elinde bulunan kişisel verilerini kontrol etme ve bunları silme veya sildirme hakkı olarak ifade edilir. Basın ve haberleşme özgürlüğü gibi üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olayların bir süre sonra kişilerin kendilerine ait bilgilerinin unutulmasını, başkaları tarafından internet ortamında öğrenilmesini istemediği bilgilerin silinmesini isteme hakkı olarak ifade edilmektedir.
Unutulma Hakkı: Tanımı ve Kapsamı
Batı hukukunda son dönemde varlığından söz edilen “unutulma hakkı”, kısaca, kişilerin kendilerine ilişkin verileri toplumun belleğinden silme hakkı olarak özetlenebilir. Aslında unutulma hakkı, giderek dijitalleşen dünyada insanların kendileri hakkındaki bilgileri kaldırabilmelerini ifade etmektedir. Toplumda insanları rencide eden veya olumsuz yansıtan bilgilerin çıkarılması da unutulma hakkı kapsamındadır. Bir Yargıtay kararına göre bu hak, sadece dijital ortamı değil, toplumda kolayca ulaşılabilen diğer ortamları da kapsamaktadır.
Unutulma hakkı ile ilgili olarak ortaya çıkan bir diğer terim ise “Unutulma Hakkı”dır. Bu hak, üçüncü kişilerin elindeki verilerin silinmesini isteme hakkı olarak özetlenmektedir. Google kaldırma kararlarında bu hakkın Google ile iletişime geçilerek talep edilmesi gerekmektedir. Hak sahibi için talep, unutulma ve önceki hayatındaki talihsizlikleri unutarak hayatında yeni bir sayfa açıp onu özgürce şekillendirebilme hakkı olarak özetlenebilir.
Unutulma hakkı kavramı yeni olmasına rağmen içeriği ile ilgili tartışmalar oldukça eskidir.Avrupa Birliği’nin en yüksek mahkemesi olan Avrupa Adalet Divanı, 13 Mayıs 2014 tarihli kararında, Google’ın kullanıcılarına, kendileri hakkında belirli bilgilere yönlendiren bağlantıları silme hakkı vermesi gerektiğine karar verdi.
Google ve Bing, Avrupa Adalet Divanı’nın kararına uyarak, kendi özel başvuru formları ve web sayfaları aracılığıyla unutulma hakkı çerçevesinde kişilerden talep almaktadır.
Unutulma hakkının icrasında internet şirketlerinin hukuki ihtilafları yerel çerçevede çözme eğilimi devam etmektedir. Çünkü unutulma hakkı iddialarına ilişkin bağlantılar, yalnızca kararın yasal olarak bağlayıcı olduğu ülkelerdeki arama sonuçlarından çıkarılmaktadır.
Türk Hukukunda Unutulma Hakkı
Yargıtay Genel Kurulu 17.6.2015 tarihli kararında “unutulma hakkı” terimini kullanmış ve doğrudan Avrupa Adalet Divanı kararına atıfta bulunmuş ve unutulma hakkının “Üstün bir kamu yararı olmadıkça, yaşanan olumsuzluklar bir süre dijital bellekte kaldı.” Kişisel verilerin daha sonra unutulmasını, silinmesini ve yayılmasının engellenmesini isteme hakkı olarak tanımlanmaktadır. Kararda, geçmişte bir suçtan hüküm giymiş olan davacının adının ceza hukuku uygulama kitabında mahlassız olarak yer almasının unutulma hakkını ve dolayısıyla özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğine hükmedildi.
Unutulma Hakkı: Yasal Gerekçesi
Unutulma hakkının yasal gerekçesi, kişisel verilerin belirli bir süre geçtikten sonra silinmesi gerektiği, kişilerin eski tarihli olumsuz bilgilerinin ve hakkında yapılan haberlerin yine kişilere karşı kullanılmasının önlenmesi, bununla beraber bireyin kendini geliştirme hakkı nedeniyle geçmişlerinden endişe etmeksizin kendilerini ifade edebilmelerinin sağlanmasıdır.
Unutulma Hakkının İlişkili Olduğu Haklar
Unutulma hakkının ilişkili olduğu başlıca haklar; kişisel verilerin korunması, haberleşme ve ifade özgürlüğü, iletişim özgürlüğü, basın hürriyetidir ve bu haklar durum ve şartlara göre çatışabilir. Unutulma hakkı ile haberleşme ve ifade özgürlüğü, iletişim özgürlüğü, basın hürriyeti arasında adil bir dengenin kurulması da yarışan haklarla sağlanabilmektedir.
Biraz açarsak; unutulma hakkına konu olan bir olay henüz yeni ve toplumu ilgilendiriyorsa, bu durumda basın ve haberleşme özgürlüğü uygulama açısından daha ağır basmaktadır. Ancak söz konusu olayın üzerinden belli bir zaman geçmişse ve unutulma hakkına konu haberler toplumdan ziyade unutulma hakkını kullanmak kişiyi ilgilendiriyorsa bu durumda unutulma hakkına öncelik verilmesi doğru olacaktır.
Unutulma Hakkının Önemi
Kişilerin maddi ve manevi bütünlüklerinin korunmasını istemeleri anayasayla korunan bir insan ve vatandaşlık hakkıdır. Bu nedenle kişiler, hakkında internet ortamında veya sosyal medya platformlarında yer alan olumsuz bir bilginin kişilerin şeref ve onuruna zarar vermelerinin hatta yaşamlarını tamamen yok etme ihtimalinin bulunması nedeniyle unutulma hakkı önemi her geçen daha iyi kavranmaktadır. Şüphesiz, her bireyin hayatında yeni ve beyaz bir sayfa açma hakkı bulunduğu gibi, bu hakkın kişiye teslim edilmesi unutulma hakkıyla mümkündür.
Bunların yanında yaşanan bir olayın sosyal medya veya internet haberleriyle olduğundan daha farklı anlatılmasıyla toplumda oluşan algı da çoğu zaman kişilerin adil yargılanma haklarına da zarar vermektedir. İnternet haberleri veya sosyal medya paylaşımlarıyla yanlış ve abartılı bir biçimde yansıtılan olaylar nedeniyle toplumda oluşan algı, toplumdaki adalet beklentisini de etkilemekte ve bunun sonucunda da avukatların, hâkimlerin ve savcıların görevlerini yerine getirirken toplumsal baskıya maruz kalmaları da özellikle son dönemlerde artan bir durumdur.
Unutulma Hakkına Yönelik Yasal Düzenlemeler
Unutulma hakkı, 2016/679/EU sayılı “Gerçek Kişilere Dair Kişisel Verilerin İşlenmesine ve 95/46/EC sayılı Kişisel Verilerin İşlenmesi ve Serbest Dolaşımı Bakımından Bireylerin Korunmasına İlişkin Direktifin Kaldırılmasına Dair Regülâsyon” ile açıkça düzenlenmiştir.
Ülkemizde ise yakın zamana kadar unutulma hakkına ilişkin özel bir yasal düzenleme mevcut değildi ancak yine de mevzuatımızda unutulma hakkının temeli sayılabilecek ve bu hakkın kullanılmasına hizmet edebilecek bir takım yasal düzenlemeler bulunmaktaydı. Bunlar; Hukuk devleti ilkesi (m.2), bireyin maddi ve manevi varlığını serbestçe geliştirme hakkı (m.17), özel hayatın gizliliği hakkı (m.20), konut dokunulmazlığı (m.21), haberleşmenin gizliliği (m.22), dini ve vicdani kanaatleri açıklamaya zorlanamama (m.24), düşünce ve kanaatleri açıklamaya zorlanamama (m.25) gibi anayasal düzenlemeler Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında yer almaktadır.
Yine, unutulma hakkı kişisel verilerin korunması hakkı ile yakından bağlantılı olması ve Anayasa m. 20/3’de yer alan “Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir’’ hükmü de unutulma hakkının temeli sayılabilecek yasal düzenlemelerimiz arasındadır.
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi
Güncel durumda ise ‘’İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’’ ve bunun ardından yakın zamanda yürürlüğe giren ‘’İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’’ kapsamında sosyal medya platformlarına da unutulma hakkı kapsamında ciddi yükümlülükler tanıyan yasal düzenlemeler gündeme gelmiştir.
Unutulma hakkının İnternet gazete arşivlerindeki her türlü haber yönünden uygulanması mümkün olmadığı gibi, özellikle basın özgürlüğü temelinde gazete arşivinin araştırmacılar, hukukçular veya tarihçiler için önem taşıyan veriler olduğu açıktır. Bu durumda bir İnternet haberinin unutulma hakkı kapsamında İnternet’ten çıkarılabilmesi için;
- yayının içeriği,
- yayında kaldığı süre,
- güncelliğini yitirme,
- tarihsel bir veri olarak kabul edilememe,
- kamu yararına katkısı (toplumsal açıdan haberin değeri, haberin geleceğe ışık tutan niteliği)
- habere konu kişinin siyasetçi veya ünlü olup olmadığı,
- haber veya makalenin konusu, bu bağlamda haberin olgusal gerçekler ya da değer yargısı içerip içermediği, halkın ilgili veriye yönelik ilgisi gibi hususların her somut olay açısından incelenmesi gerekmektedir.
Sosyal Medya Yasası
Unutulma Hakkına Yönelik Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı
En iyi avukat reklam yasağını çiğnemeyendir.