İçindekiler
İzinsiz Ses Kaydı Almanın Suç Olduğu Durumlar
Günümüzde yenilikçi teknolojilerin gelişmesi, insanların bilgisayarlar, akıllı telefonlar ve günlük yaşamının her alanına kolayca erişmesine olanak sağlıyor. Ancak bu gelişme, insanların özel yaşamlarının gizliliğini tehlikeye atabilir. Özellikle ses kaydı almak veya dağıtmak, insanların özel yaşamlarına müdahale etmek için kullanılabildiğinden, pek çok ülkede özel yaşamın gizliliğinin korunması için düzenlemeler yapılmıştır. Bu yazıda, izinsiz ses kaydı almanın yasa ihlali olup olmadığını araştıracağız.
İzinsiz ses kaydı almanın, suç olup olmadığı çok merak edilen bir konudur. Türk Ceza Kanunu kapsamında ses kaydı şeklinde belirli bir suç türü bulunmamakla birlikte izinsiz ses kaydı nedeniyle Türk Ceza Kanunu kapsamına giren bazı suçlar doğmaktadır. Bu suçlara örnek vermek gerekirse; aşağıdaki suçları oluşturabilir.
- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK 134)
- İletişimin gizliliğini ihlal suçu (TCK 132)
- Kişiler arasındaki konuşmaları dinleme, kaydetme suçu (TCK 133)
İzinsiz Ses Kaydı Almanın Ceza Hukuku Yönünden Değerlendirilmesi
Ceza hukuku kapsamında, bireylerin özel hayatlarının korunmasının önemli bir öğesi olan izinsiz ses kaydı alma konusu, çağdaş dünya hukuk sistemlerinde önemli bir yere sahiptir. İzinsiz ses kaydı almanın hukuki konumu, ülkeden ülkeye değişkenlik gösterse de, birçok ülkede kanunlar bu tür kayıtların izinsiz alınmasını önlemek için mevcuttur. Bu yazı, izinsiz ses kaydı almanın ceza hukuku yönünden değerlendirilmesi konusunda bir literatür özetidir. Bu yazıda, izinsiz ses kaydı almanın ceza hukuku yönünden değerlendirilmesi konusunda, öncelikle, ses kayıtlarının korunmasının önemi ve ses kaydı almanın yasalarla güvence altına alınması hedefi tartışılacaktır. Sonra, izinsiz ses kaydı almanın hangi yasalara tabii olduğu ve bu yasaların ne tür cezalara karşılık geldiği açıklanacaktır. Ardından, izinsiz ses kaydı almanın cezai yaptırımlarının çeşitliliği, özellikle mahkemelerin izinsiz ses kayıtlarının kullanımını nasıl değerlendirdiği incelenecektir. Son olarak, izinsiz ses kaydı almanın ceza hukuku yönünden değerlendirilmesi konusunda, ülkeler arasındaki farklılıklara vurgu yapılacaktır. Genel olarak, izinsiz ses kaydı almak, bireylerin özel hayatlarının korunmasının önemli bir parçası olarak görülmektedir. Birçok ülkede, izinsiz ses kaydı almanın yasalara göre önlenmesi için yasalar mevcuttur. Ses kaydı almanın cezai yaptırımları çeşitlidir ve her ülkede değişkenlik göstermektedir. İzinsiz ses kaydı almanın ceza hukuku yönünden değerlendirilmesi konusunda, her ülkede, mevcut hukuk sistemi ve geçerli yasalara göre değerlendirilmesi önerilir. Bu yazı, izinsiz ses kaydı almanın ceza hukuku yönünden değerlendirilmesi konusunda bir literatür özetidir. İzinsiz ses kaydı almak, bireylerin özel hayatlarının korunmasının önemli bir parçası olarak görülmektedir ve birçok ülkede, bu amaçla yasalar mevcuttur. İzinsiz ses kaydı almanın cezai yaptırımları çeşitlidir ve her ülkede değişkenlik göstermektedir. Her ülkenin mevcut hukuk sistemi ve geçerli yasalarına göre izinsiz ses kaydı almanın ceza hukuku yönünden değerlendirilmesi önerilmektedir.
İzinsiz Ses Kaydı Almanın Suç Olarak Değerlendirildiği Durumlar
Günümüzde izinsiz ses kaydı almak, birçok insan tarafından suç olarak görülmektedir. Ancak, uzmanlar, konu hakkında biraz daha açık olmak isterlerse, bu konuda çok net bir cevabın olmadığını söyleyebilirler. Yazının devamında izinsiz ses kaydı almak hakkındaki yasal durum ve bu eylemlerin yasal bir çerçevede nasıl kullanılabileceği üzerinde duracağız. Öncelikle, izinsiz ses kaydı almak hakkındaki yasalar, bireylerin gizlilik haklarına karşı koruma sağlamak için oluşturulmuştur. Bir ülkenin yasalarına göre, bazı durumlarda, izinsiz ses kaydı almak, yasa dışı olabilir. Örneğin, ABD’de, birçok eyalette izinsiz ses kaydı almak yasal olmayabilir. Bu tür durumlarda, bireylerin rızası alınmadan ses kaydı alınamaz. Ancak, bazı durumlarda, izinsiz ses kaydı almak yasal olarak izin verilir. Örneğin, bir ülkede, hukuka aykırı faaliyetlerin işlenmesini önlemek veya açıklanmış bir suçu çözmek için, polis veya diğer yetkililer, izin almadan ses kaydı alabilirler.
İzinsiz veya rızasız ses kaydı almak, kişinin özel hayatına girmek demektir. Genellikle, başka bir kişinin izni olmadan ses kaydı almak, kişisel güvenliği tehlikeye atabilir. Özellikle, sosyal medya veya diğer iletişim araçları aracılığıyla herhangi birinin söylediği sözlerin kaydedilmesi, üçüncü kişilerin gözünde o kişiye zarar verecek şekilde algılanabilir. Bu nedenle, izinsiz ses kaydı almak, kişisel güvenlik açısından ciddi bir sorun oluşturabilir. Ayrıca, izinsiz ses kaydı almak, maddi haklarımızı da çiğneyebilir. Örneğin, bir ülkede yayımlanmaması gereken bir konuşmanın izinsiz olarak kaydedilmesi, söz konusu kişinin maddi haklarını ihlal edebilir. Bu durumda, hak sahibinin ses kaydına izin vermeksizin izinsiz olarak kaydedilen sözlerin kullanılması, hak sahibinin haklarını ihlal edebilir.
Özetle izinsiz ses kaydı almak genel hatlarıyla hukuka uygun bir eylem değildir, sadece bazı durumlarda hukuka uygunluk nedenleri kapsamında değerlendirilerek hukuka uygun hale gelir. Bu durumlar ise meşru savunma hakkı, zaruret hali, ilgilinin rızası vs. şeklinde sayılabilir.
İzinsiz Ses Kaydı Almanın Suç Olarak Değerlendirilmediği Durumlar
Ses, görüntü veya video kaydı alan kişinin eyleminin hukuka uygun kabul edilmesi için zorunluluk hali şartlarının gerçekleşmesi gerekir. Söz konusu şartlar şunlardır:
- Fiili gerçekleştiren kişinin kendisine veya yakınlarına yönelen bir suç işleniyor olmalıdır. Kişi, kendisine ya da yakınlarına yönelen haksız saldırıyı önlemek amacıyla ses kaydı yapmalıdır.
- Kişinin kendisine ya da yakınlarına yönelen saldırı tesadüfen ya da aniden gelişmelidir.
- Haksız saldırıya uğrayan kişinin yetkili makamlara başvuru imkânı bulunmamalıdır.
- Haksız saldırıda gerçekleşen ve kaybolma ihtimali bulunan delillerin muhafaza altına alınmasını sağlama amacıyla kayıt yapılmalıdır.
Kişilerin bu durumlarda ses, görüntü ve video kaydı alınması eylemi, hukuka uygun olarak kabul edilir. Zira söz konusu fiiller suç teşkil etmeyecek olması nedeniyle, bu eylemi gerçekleştiren kişiler cezalandırılmaz. Dolayısıyla, zorunluluk halinde bu tür kayıtların alınması hukuka uygun olarak kabul edilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2012/5-1270E., 2013/248K. ve 21.05.2013 tarihli kararında; “…kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, özel hayata ait bilgileri okuma, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri dinleme, izleme ya da kaydetme, kişisel verileri kaydetme, ele geçirme ve yayma eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, yargı merciilerindeki iddialarını ispat etmek için başka türlü delil ibraz etme olanağının bulunmadığı hallerdeki bir takım eylemlerinin de haksızlık unsurunu içermeyeceği, esasen bu gibi hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği gözetildiğinde, katılanın özel hayatına ilişkin bilgileri, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia da ileri sürülmeyen sanığın, hukuk mahkemesindeki iddialarını ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla…’ şeklinde kurduğu hüküm de dikkate alındığında, telefon ile konuşurken gizlice ve izinsiz ses kaydı alınması halinde, haberleşmenin gizliliğinin ihlal edilmesi suç oluşturmaz. Çünkü bu suçun ortaya çıkması için öncelikle konuşmanın içeriğinin 3. bir kişi tarafından kaydedilmiş olması gerekir. Ancak taraflardan biri tarafından ses kaydı alınması bu duruma dahil edilmez. Ayrıca, izinsiz alınan ses kaydının ifşa edilmesi de bu suçun oluşması için şarttır.
İzinsiz Ses Kaydı Almanın Yasal Sonuçları
Yasalara göre, insanların özel hayatlarının ve özel bilgilerinin korunması, her ülkede çok önemli bir konudur. Özellikle izinsiz ses kaydı alma konusunda farklı ülkelerde farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Bu nedenle, izinsiz ses kaydı almak suç olup olmadığı konusunda ilgili ülkenin kanunlarını göz önünde bulundurmak gerekir.
Gizlice alınan ses, video veya fotoğraf kayıtları, hukuka uygun bir şekilde elde edildiğinde, özel hukuk ve ceza davalarında delil olarak kullanılabilir. Ancak, sistematik ve planlı bir şekilde delil üretmek için gizlice alınan ve bu nedenle hukuka aykırı bir şekilde elde edildiği kabul edilen ses, görüntü veya video kayıtlarının, ispat aracı olarak delil niteliğinde hukuk veya ceza davalarında kullanılamayacağı unutulmamalıdır. Gizli alınan ses veya video kaydının, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK 134), Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (TCK 132), Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu (TCK 133) oluşturabilecek unsurları içerdiği dikkate alınmalıdır.
İzinsiz Ses Kaydı Almanın Yargısal Sonuçları
Her ülkede kamu güvenliğinin sağlanması için yasalar çıkarılmaktadır. Bu yasalar insanların özel alanları, hakları ve gizliliklerini korumayı amaçlar. İzinsiz ses kaydı almak, insanların gizlilik haklarına saygı duyulmadığı veya özel alanların ihlal edildiği anlamına gelir. İzinsiz ses kaydı almak, medeni hukuk kurallarını ihlal etmek anlamına gelir. Çoğu ülkede; özel alanların ihlal edilmesi, üçüncü şahıslara ait verilerin toplanması veya kullanılması, gizli kayıtlar yapılması veya üçüncü şahıslara ait bilgilerin çalınması gibi eylemler, medeni hukuk tarafından yasaklanmıştır. Özellikle, izinsiz ses kayıtlarının toplanması, kullanılması veya dağıtılması her ülkede yasaktır. İzinsiz ses kaydı almak, çoğu ülkede ceza hukukuna da girmektedir. Bazı ülkelerde, ceza hukuku kapsamında, izinsiz ses kaydı almak, üçüncü şahısların gizliliğini ihlal eden, kamu güvenliğini tehdit eden veya kişisel verilerin çalınması gibi eylemleri içeren bir suç olarak kabul edilmektedir. Bazı ülkelerde, izinsiz ses kaydı almak, karşılığında ağır cezalara tabi olmak anlamına gelmektedir. Son olarak, izinsiz ses kaydı almak, kullanıcıların gizlilik haklarını ihlal eder. Çoğu ülkede, kullanıcıların gizlilik hakları koruma altındadır ve izinsiz ses kaydı almak, bu hakları ihlal etmek anlamına gelmektedir.
- Özel hukuk uyuşmazlıklarında, hukuka aykırı deliller mahkeme tarafından karar verilirken dikkate alınmaz. Boşanma davası, ticari, alacak, maddi manevi tazminat ve işçi işveren alacağı gibi davalarda, mahkeme mevcut delilleri göz önünde bulundururken hukuka aykırı delillere dikkat etmelidir. (HMK 189/2. madde)
- Ceza muhakemesinde ise, “delillerin serbestliği” ilkesi geçerlidir. Yani her şey delil olarak değerlendirilebilir. Ancak, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş delillerle şüpheli veya sanığın işlediği suç ispat edilebilir. (CMK 217/2. madde) Hukuka aykırı elde edilerek ceza davasında kullanılan deliller hakim tarafından reddedilir. (CMK 217/2. madde)
AVUKAT DESTEĞİ
Randevu almak için çalışma saatleri içerisinde aşağıdaki telefon aracılığı ile ulaşabilir veya aşağıdaki adrese mail atabilirsiniz.
Gizlilik
Avukatlık mesleğinin en önemli etik ilkelerinden biri gizlilik olup, hukuk büromuz; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ile belirlenen gizlilik ve sır saklama ilkesini büyük bir özen ve hassasiyet göstererek uygulamaktadır. Bununla beraber ofisimiz, müvekkillere ait bilgi, belge ve verileri sır tutma yükümlülüğü ve veri sorumluluğu kapsamında gizli tutmakta, üçüncü kişilerle ve kurumlarla hiçbir durumda ve hiçbir şekilde paylaşmamaktadır. Bu bağlamda ofisimiz, dava dosyaları ile ilgili sır saklama yükümlülüğüne uyulacağını yazılı olarak da ilke edinmiştir.
.