Kişinin Görüntüsü Üzerindeki Hakkı

Kişinin Görüntüsü Üzerindeki Hakkı

Kişinin görüntüsü üzerindeki hakkı, kişilik haklarının bir parçası olarak kabul edilen ve kişinin kendisini ifade etme, özgürce yaşama ve özel hayatına saygı gösterilmesini sağlayan bir haktır. Kişinin görüntüsü üzerindeki hakkı, aynı zamanda kişinin onurunu, saygınlığını ve kimliğini koruyan bir haktır. Bu hak, Anayasa’nın 17. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Kişinin vücut bütünlüğüne, sağlığına ve cinsel hayatına dokunulamaz; kişi dokunulmazlığı, özel hayatı ve gizliliği ihlal edilemez.” Bu madde, kişinin görüntüsünün izinsiz olarak kaydedilmesi, yayınlanması veya kullanılması gibi eylemleri yasaklamaktadır.

Kişinin görüntüsü üzerindeki hakkın ihlali, hem ceza hukuku hem de medeni hukuk açısından sonuçlar doğurmaktadır. Ceza hukuku açısından, kişinin görüntüsünün izinsiz olarak kaydedilmesi veya yayınlanması, Türk Ceza Kanunu’nun 132. maddesinde düzenlenen “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal” suçunu oluşturmaktadır. Bu suçun cezası, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Ayrıca, kişinin görüntüsünün izinsiz olarak kullanılması veya ticari amaçla değerlendirilmesi, Türk Ceza Kanunu’nun 133. maddesinde düzenlenen “Kişisel Verilerin Kaydedilmesi” suçunu oluşturmaktadır. Bu suçun cezası da altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır.

Medeni hukuk açısından ise, kişinin görüntüsü üzerindeki hakkın ihlali, Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde düzenlenen “Kişilik Haklarına Saldırı” hallerinden birini teşkil etmektedir. Bu maddeye göre, “Kişilik haklarına saldırıda bulunan kimse, saldırının önlenmesini veya sona erdirilmesini isteyebileceği gibi; saldırının etkilerinin giderilmesine; kusuru varsa zararın tazminine; saldırının ağırlığına göre manevi tazminata da hükmedilebilir.” Bu madde uyarınca, kişinin görüntüsünün izinsiz olarak kaydedilmesi, yayınlanması veya kullanılması durumunda, kişi bu eylemlerin önlenmesini veya sona erdirilmesini isteyebileceği gibi; bu eylemlerin etkilerinin giderilmesine; kusurlu olan kişiden zararının tazminine; ayrıca manevi tazminata da hak kazanabilecektir.

Kişinin görüntüsü üzerindeki hakkın korunması için yapılması gerekenler aşağıda açıklanmıştır.

Kişi, kendi görüntüsünün kaydedilmesi, yayınlanması veya kullanılması konusunda rızasını açıkça belirtmelidir. Rızası olmadan yapılan her türlü eylem hukuka aykırıdır. Bu nedenle, kişisel mahremiyeti korumak adına izin verilmeyen görüntü veya ses kayıtlarının kullanımına karşı dikkatli olunmalıdır.

Kişi, kendi görüntüsünün kaydedildiğini veya yayınlandığını öğrendiği anda bu durumu ilgili mercilere bildirmelidir. Bu merciler, savcılık, mahkeme, basın konseyi, radyo ve televizyon üst kurulu, bilgi teknolojileri ve iletişim kurumu gibi kurumlardır. Hukuki süreçlerin başlatılması için bu bildirimler önemlidir.

Kişi, kendi görüntüsünün kaydedilmesi, yayınlanması veya kullanılması nedeniyle uğradığı zararları belgelemeli ve delillendirmelidir. Bu zararlar, maddi ve manevi zararlar olarak ikiye ayrılmaktadır. Maddi zararlar, kişinin gelirinde veya malvarlığında meydana gelen azalmaları ifade ederken; manevi zararlar kişinin onurunda, saygınlığında veya özel hayatında meydana gelen olumsuz etkileri ifade etmektedir. Bu zararların mahkemeye sunulabilmesi için delillerin toplanması önemlidir.

Kişi, kendi görüntüsünün kaydedilmesi, yayınlanması veya kullanılması nedeniyle uğradığı zararların tazminini talep etmelidir. Bu talep, ceza davası veya medeni davaya konu olabileceği gibi; alternatif uyuşmazlık çözüm yolları olan arabuluculuk veya uzlaştırma yoluyla da karşılanabilecektir. Tazminat talebinin hukuki süreçlerle desteklenmesi, mağdurun haklarını koruma açısından önemlidir.

Kişisel mahremiyetin korunması, hukuki haklar açısından büyük önem taşır. Bu nedenle, kişinin görüntüsünün izinsiz kullanılmasına karşı çıkılması ve gerekli hukuki adımların atılması gerekmektedir.

Kişinin görüntüsü üzerindeki hakkı, kişilik haklarının önemli bir unsuru olarak korunması gereken bir haktır. Bu hak, hem anayasal hem de yasal düzeyde güvence altına alınmıştır. Ancak bu hak, zaman zaman ihlal edilebilmektedir. Bu ihlallerin önlenmesi ve giderilmesi için kişi, hukuki yollara başvurmalı ve haklarını savunmalıdır.

Content Protection by DMCA.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir