Basın Faaliyetlerinde Hukuki Sorumluluk
Basın suçlarının hukuki sorumluluğu, ulusal ve uluslararası kanunlarla korunan hak ve özgürlüklerin suiistimallerine yönelik yaptırımların çerçevesini oluşturmaktadır. Basın suçları, özellikle kamuya açık olarak yayımlanan ve yayımlanmayan içerikleri kapsamaktadır. Basın suçları, hak ve özgürlükleri koruma konusunda, özel olarak düzenlenmiş hukuki mevzuatı oluşturmaktadır. Basın suçu için, hukuki sorumluluk genellikle, yayın yapmaya yetkili kişinin ya da kuruluşun hukuki sorumluluğu ile sınırlıdır. Bu sorumluluk, hakaret, iftira, tehdit, taciz, gizli bilgilere erişim, hakaret ve diğer kamu otoritesi ve fikri mülkiyet haklarıyla ilgili suiistimaller gibi hukuksal kurallara uymamaktan kaynaklanabilir. Buna ek olarak, yayın yapmaya yetkili kişi veya kuruluşlar, basın suçlarıyla ilgili konularda duyarlı olmayan tutumlar sergilemekten kaynaklanan ayrıca sorumluluklarını da taşımaktadır. Basın suçlarının hukuki sorumluluğu, öncelikle yüklenmektedir. Birçok durumda, yayın yapan kişi veya kuruluş, kişisel olarak sorumlu olacaktır. Ancak, sorumluluklar, söz konusu kişi veya kuruluşun bildikleri ya da belli olması gereken bilgilere dayanarak hareket ettiği durumlarda, toplumun ve kamu otoritelerinin güvenini açıkça ayaklar altında tutmak için yaptığı açıkça kötü niyetli eylemlerde de yüklenebilir. Yayın yapan kişi veya kuruluşların hukuki sorumluluğu, yayın yaptıkları içeriğin herhangi bir ulusal veya uluslararası hukuka aykırı olup olmadığının incelenmesiyle elde edilebilir. Yayın yapan kişi veya kuruluşlar, hak ve özgürlükleri korumak amacıyla rapor etmek ve gözetmek zorundadır. Aksi takdirde, sorumluluklarını yerine getirmemeleri halinde, adli veya cezai yaptırımlar karşılarına konulabilir. Basın suçlarından dolayı hukuki sorumluluk, basın suçlarının yayın yapan kişi veya kuruluşlarının, kamu güvenini açıkça ayaklar altında tutmak amacıyla yaptıkları eylemlerden kaynaklanabilecek mağduriyetlere karşı korumak için ortaya çıkmaktadır. Basın faaliyetlerinin hukuki sorumluluğu, herkesin hak ve özgürlüklerini koruma hakkı veya çıkarlarının korunması için kamu otoritelerinin koruma mekanizmalarını harekete geçirmek için önemli bir araç olarak görülmektedir.
5187 Sayılı Basın Kanunu Madde 13 uyarınca: ”Basılmış eserler veya internet haber siteleri yoluyla işlenen fiillerden doğan maddî ve manevî zararlardan dolayı süreli yayınlarda, eser sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsilcisi, süresiz yayınlarda ise eser sahibi ile yayımcı, yayımcının belli olmaması halinde ise basımcı müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hüküm, süreli veya süreli olmayan yayınlarda yayın sahibi, marka veya lisans sahibi, kiralayan, işleten veya herhangi bir sıfatla yayımlayan, yayımcı gibi hareket eden gerçek veya tüzel kişiler hakkında da uygulanır. Tüzel kişi şirketse, anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde en üst yönetici, şirket ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Zararı doğuran fiilin işlenmesinden sonra yayının her ne surette olursa olsun devredilmesi, başka bir yayınla birleştirilmesi veya sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin herhangi bir surette değişmesi halinde, yayını devir alan, birleşen ve her ne surette olursa olsun yayın sahibi gibi hareket eden gerçek ve tüzel kişiler ve anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı, diğer şirketlerde üst yönetici, bu fiil nedeniyle hükmedilecek tazminattan birinci ve ikinci fıkrada sayılanlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.”
Basın Suçlarında Ceza Sorumluluğu
Bununla birlikte, ceza sorumluluğu yalnızca basın suçu olarak kapsanan hak ihlali suçlarının cezalarıyla sınırlı değildir. Basın suçu olarak kabul edilen diğer davranışlar için de ceza sorumluluğu söz konusudur. Örneğin, ifade özgürlüğünü sınırlayan ve siyasi liderleri hedef alan ifadeler, karalamaya yönelik haberler ve diğerleri de ceza sorumluluğu kapsamında değerlendirilebilir. Basın suçlarının ceza sorumluluğu, kamuya zarar verecek eylemlerin önlenmesi amacıyla, hakların kötüye kullanımı veya hak ihlallerinin telafisi için düzenlenmiştir. Bu suçları işlemek için kötü niyetli haberler kullanmak kesinlikle önlenmelidir ve bu haberler veya bu suçların cezaları haklı olarak verilmelidir.
5187 Sayılı Basın Kanunun 11. Maddesi uyarınca; ”Basılmış eserler veya internet haber siteleri yoluyla işlenen suç yayım anında oluşur. Süreli yayınlar ve süresiz yayınlar yoluyla işlenen suçlardan eser sahibi sorumludur. Süreli yayınlarda eser sahibinin belli olmaması veya yayım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurt dışında bulunması nedeniyle Türkiye’de yargılanamaması veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkûm olduğu cezaya etki etmemesi hallerinde, sorumlu müdür ve yayın yönetmeni, genel yayın yönetmeni, editör, basın danışmanı gibi sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili sorumlu olur. Ancak bu eserin sorumlu müdürün ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilinin karşı çıkmasına rağmen yayımlanması halinde, bundan doğan sorumluluk yayımlatana aittir. Süresiz yayınlarda eser sahibinin belli olmaması veya yayım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurt dışında olması nedeniyle Türkiye’de yargılanamaması veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkûm olduğu cezaya etki etmemesi hallerinde yayımcı; yayımcının belli olmaması veya basım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurt dışında olması nedeniyle Türkiye’de yargılanamaması hallerinde ise basımcı sorumlu olur. Yukarıdaki hükümler, süreli yayınlar ve süresiz yayınlar için bu Kanunda aranan şartlara uyulmaksızın yapılan yayınlar hakkında da uygulanır.”