Çocuk Pornografisine İlişkin Suçlar

Bu yazı sadece yasal düzenlemelerin incelenmesi ve bir farkındalık sunmak adına yazılmıştır. İş, gelir ve çirkinliklerin aklanması adına asla yazılmamıştır.

Çocuk Pornografisine İlişkin Suçlar veya çocuk pornosu suçundan önce çocuk pornografisini açıklamak gerekirse; Çocuk pornografisi farklı biçimlerde tanımlanabilir. En basit tanımı ise; çocuk pornografisi, çocuk veya çocuk gibi görünen, davranan kişileri içeren, içeriğinde cinsel unsurlar barındıran görüntü veya figürlerdir. Özellikle internet kullanımının hızla yaygınlaşması konuyu daha duyarlı hale getirmiştir. Avrupa Siber Suç Sözleşmesi’nde de imza koyan ülkelere çocuk pornografisi ile mücadele önerilmektedir. Çocuk pornografisine karşı yoğun bir mücadeleye girişilmiştir.

Çocuk pornografisine ilişkin suçlar veya çocuk pornografisi suçu esasen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 226. maddesi altında müstehcenlik suçu altında düzenlenmiştir. Bu nedenle müstehcenlik suçuna yönelik olarak yazdığımız yazımızı da incelemenizi tavsiye ederiz. Bununla beraber müstehcenlik suçunda ceza kanunun ilgili maddesi gereğince çocuk pornosunu internet üzerinden sadece izlemek suç olarak kabul edilmemiştir. Ancak söz konusu görüntüleri depolamak yani bilgisayara indirmek müstehcenlik suçu kapsamında suç olarak düzenlenmiş ve ceza öngörülmüştür. Buna ek olarak çocuk veya çocuk gibi görünen kişilerin olduğu görüntüleri, satan, çoğaltan, nakleden, ihraç eden yada başkalarının kullanımına sunan kişi de müstehcenlik suçu kapsamında yargılanacaktır.

Esasen biz, çocuk pornografisi yerine çocuk cinsel istismarı materyali terimini kullanıyoruz, ancak bu anlamsal bir farktan daha fazlası. Bazen insanlar çocuk pornografisi terimini çocukların bir dizi eylemine, resmine ve videosuna atıfta bulunmak için kullanırlar, ancak çocuk pornografisi teriminin kendisi kusurludur. Bunun bir nedeni, “pornografi” kelimesinin çocuklara yönelik işlenen fiillerin ciddiyetini tam olarak yansıtmamasıdır.

Çocuk pornografisi yerine “çocuk cinsel istismarı materyali” terimini kullanmak, yalnızca semantik bir tercih değil, aynı zamanda bu suçun gerçek doğasını ve ciddiyetini daha doğru bir şekilde yansıtan bir yaklaşımdır. “Pornografi” kelimesi, genellikle yetişkinler arasında rızaya dayalı cinsel içerikleri ifade ederken, çocuklar söz konusu olduğunda bu kavram tamamen yanıltıcı ve yetersiz kalır. Çünkü çocuklar, cinsel içerikli eylemlerde rıza gösteremeyecek durumdadır ve bu tür materyaller, doğrudan çocukların cinsel istismarının bir kanıtıdır.

“Pornografi” Teriminin Kusurlu Olmasının Nedenleri

1. Rıza Kavramının Yokluğu: Pornografi, genellikle yetişkinler arasında rızaya dayalı bir faaliyet olarak algılanır. Ancak çocuklar, cinsel eylemlerde rıza gösteremeyecek yaşta ve olgunlukta oldukları için, bu tür materyallerin “pornografi” olarak adlandırılması, suçun ciddiyetini hafife alan bir dil kullanımına yol açar.
2. Suçun Mağduru Olan Çocukların İnkar Edilmesi: “Çocuk pornografisi” terimi, bu materyallerin üretim sürecinde çocukların maruz kaldığı cinsel istismarı görünmez kılar. Oysa bu görüntüler, çocukların yaşadığı travmatik deneyimlerin somut kanıtlarıdır ve bu gerçeği yansıtmayan bir terim kullanmak, mağdurların yaşadığı acıyı örtbas etme riski taşır.
3. Suçun Normalizasyonu: “Pornografi” kelimesi, toplumda belirli bir meşruiyet veya kabul edilebilirlik algısı yaratabilir. Bu da, çocuk cinsel istismarı materyallerinin ciddiyetinin göz ardı edilmesine veya normalleştirilmesine yol açabilir. Oysa bu materyaller, ağır bir suçun kanıtıdır ve hiçbir şekilde normalleştirilmemelidir.

“Çocuk Cinsel İstismarı Materyali” Teriminin Önemi

1. Suçun Gerçek Doğasını Yansıtır: Bu terim, materyallerin üretim sürecinde çocukların maruz kaldığı cinsel istismarı açıkça ifade eder. Bu sayede, suçun ciddiyeti ve mağdurların yaşadığı travma daha net bir şekilde anlaşılır.
2. Mağdurların Haklarını Korur: “Çocuk cinsel istismarı materyali” terimi, mağdur çocukların haklarını ve yaşadıkları acıyı ön planda tutar. Bu terim, toplumun bu suça karşı daha duyarlı olmasını sağlar ve mağdurların korunmasına yönelik farkındalığı artırır.
3. Suçla Mücadelede Doğru Bir Dil Kullanımını Teşvik Eder: Bu terim, hukuki, sosyal ve politik alanlarda kullanıldığında, suçla mücadelede daha etkili bir dil kullanımını teşvik eder. Özellikle yasal düzenlemelerde ve kamuoyu bilinçlendirme çalışmalarında bu terimin kullanılması, suçun ciddiyetinin anlaşılmasını kolaylaştırır.

Toplumsal ve Hukuki Etkiler

“Çocuk cinsel istismarı materyali” teriminin kullanılması, yalnızca dilsel bir tercih değil, aynı zamanda toplumsal ve hukuki bir gerekliliktir. Bu terim, suçun mağdurlarını merkeze alır ve toplumun bu suça karşı daha duyarlı olmasını sağlar. Ayrıca, yasal düzenlemelerde bu terimin kullanılması, suçun cezai yaptırımlarının daha etkili bir şekilde uygulanmasına yardımcı olur.

Ne yazık ki, günümüzde, Çocuk Pornografisine İlişkin Suçlar giderek artış göstermekle beraber, internet teknolojileriyle bu suçun giderek yaygınlaşacağı da öngörülebilir bir durum haline gelmiştir. Bu bağlamda da bir çok kuruluş çocukların sömürülmesini önleme amaçlı olarak uluslararası bilgi paylaşımı yaparak bu tür suçlarla mücadele etmektedirler.

Çocuk pornografisine ilişkin suçlar genellikle de internet gibi gelişen medya platformları üzerinden işlenmektedir. Daha önceki yazımızda da açıkladığımız üzere bu tip suçlar ve çocukların sömürülmesini önlemek adına raporlamalar ve ihbarlar yapılmaktadır.

Çocuk Pornografisi Suçuyla Mücadele

Çocuk cinsel istismarı materyali (yaygın olarak “çocuk pornografisi” olarak adlandırılsa da bu terim suçun gerçek doğasını tam olarak yansıtmaz), çocukların cinsel istismarını içeren ciddi bir suçtur ve toplumun tüm kesimlerinin katılımını gerektiren kapsamlı bir mücadele stratejisi gerektirir. Bu suçla mücadelede öncelikle önleyici tedbirler alınmalıdır. Eğitim kurumları, aileler ve toplum liderleri, çocukları cinsel istismara karşı bilinçlendirmek ve internetin potansiyel tehlikeleri hakkında eğitmek için programlar düzenlemelidir. Ayrıca, çocukların internet kullanımını denetlemek ve güvenliğini sağlamak için teknolojik önlemler hayata geçirilmelidir. Suçun önlenmesinin yanı sıra, bu tür materyalleri üreten, paylaşan veya depolayan kişilere yönelik caydırıcı cezalar uygulanmalı ve yargı süreçleri hızlandırılmalıdır. Bununla birlikte, suçluların yeniden topluma kazandırılması için rehabilitasyon programları geliştirilerek, cinsel dürtülerini kontrol etmelerine ve sağlıklı bir şekilde topluma entegre olmalarına yardımcı olunmalıdır. Çocuk cinsel istismarı materyali suçuyla mücadelede, cezalandırıcı yaklaşımların yanı sıra önleyici ve rehabilite edici tedbirlerin de birlikte ele alınması büyük önem taşır. Toplumun her kesimi, çocukların güvenliğini sağlamak ve onları cinsel istismardan korumak için ortak bir sorumlulukla hareket etmelidir.

Uluslararası İş Birliği ve Yasal Düzenlemeler

Çocuk pornografisi suçları, sınır tanımayan bir nitelik taşır. İnternetin küresel olması, bu tür suçların uluslararası boyutta işlenmesine ve yayılmasına neden olmaktadır. Bu nedenle, çocuk pornografisiyle mücadelede uluslararası iş birliği büyük önem taşır. Ülkeler arasında bilgi paylaşımı, suçluların takibi ve cezalandırılması için ortak çalışmalar yürütülmelidir.

Avrupa Konseyi’nin Siber Suç Sözleşmesi (Budapeşte Sözleşmesi), çocuk pornografisiyle mücadelede önemli bir adımdır. Bu sözleşme, üye ülkelerin çocuk pornografisi suçlarını önlemek, soruşturmak ve cezalandırmak için gerekli yasal ve teknik önlemleri almasını öngörür. Türkiye de bu sözleşmeye taraf olarak, çocuk pornografisiyle mücadelede uluslararası standartlara uyum sağlamıştır.

Ayrıca, Interpol ve Europol gibi uluslararası polis teşkilatları, çocuk pornografisi suçlarının takibi ve önlenmesi için ülkeler arasında koordinasyon sağlamaktadır. Bu kuruluşlar, suçluların dijital izlerini takip ederek, suç ağlarının çökertilmesine yardımcı olmaktadır.

Çocuk pornografisi suçlarının önlenmesinde teknolojik önlemler büyük bir rol oynar. İnternet servis sağlayıcıları (ISS), bu tür içeriklerin yayılmasını engellemek için filtreleme sistemleri kullanmalıdır. Ayrıca, çocuk pornografisi içeren web sitelerinin erişime kapatılması ve bu sitelerin kara listeye alınması gibi önlemler de etkili olabilir.

Çocuk Pornografisine İlişkin Suçlar İçin Öngörülen Ceza

Çocuk Pornografisine İlişkin olarak Müstehcenlik suçu, Türk Ceza Kanununda md.226’da “Genel Ahlaka Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiş olmasına rağmen açıkça müstehcenlik kavramının tanımı ve açıklaması yapılmadan suçun unsurlarına ve cezasına yer verilmiştir. Korunan hukuki değer yani korunmak istenen asıl amaç toplumda yaşayan kişilerin özellikle çocukların bedensel, zihinsel, ahlaki, ruhsal yapısıdır.

Sözlü ya da yazılı fark etmeksizin çocuklara karşı her türlü müstehcen iletişim veya davranış suçun oluşmasına sebebiyet vereceği gibi, çocukların uygunsuz veya yetişkinlere uygun içeriklerle karşı karşıya kalmasına sebep olan kişi veya kişilerin kanunda sayılar eylemleri için yaptırımlar öngörülmüştür. Söz konusu içeriklerin çocuklara iletilmesi de farklı araçlarla olabilecektir. Çocuğa uygunsuz video, fotoğraf ve her türlü görüntünün gösterilmesi veya uygunsuz yazıların okutulması suretiyle müstehcenlik suçu meydana gelebilmektedir. Söz konusu bu içerikler uygunsuz videolar veya fotoğraflar, müstehcen içerikli yazılar, sesler ve sözler de olabilir. Bunun yanında  müstehcen görüntü, yazı veya seslerin basın yoluyla yayınlanması da verilecek cezayı ağırlaştıran bir durumdur.

• Müstehcen görüntü, yazı veya sözleri içeren ürünlerin üretiminde çocukları, temsili çocuk görüntülerini veya çocuk gibi görünen kişileri kullanan kişi, beş yıldan on yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bununla beraber bu ürünleri ülkeye sokan, çoğaltan, satışa arz eden, satan, nakleden, depolayan, ihraç eden, bulunduran ya da başkalarının kullanımına sunan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

Çocuk Pornografisi Suçu ve Yaptırımları

Çocuk pornografisi suçu, hem ulusal hem de uluslararası hukukta en ağır şekilde cezalandırılan suçlardan biridir. Bu suç, çocukların cinsel istismarını içermesi ve toplumsal ahlakı derinden yaralaması nedeniyle büyük bir hassasiyetle ele alınmaktadır. Türk Ceza Kanunu (TCK) ve uluslararası sözleşmeler, bu suçla etkili bir şekilde mücadele etmek için çeşitli yaptırımlar öngörmüştür.

Örnek Yargıtay Kararı

Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 2013/14022 sayılı kararında, sanığın çocuk pornografisi içeren görüntüleri bilgisayarına indirdiği tespit edilmiştir. Olay, Avusturya Interpolü tarafından yapılan ihbar üzerine başlatılan soruşturma kapsamında ortaya çıkmıştır. Sanığın iş yerinde yapılan usulüne uygun arama sonucunda bilgisayarına el konulmuş ve yapılan incelemede 507 adet çocuk pornografisi içeren müstehcen görüntü tespit edilmiştir. Sanığın, bu görüntüleri bilinçsizce indirdiği yönündeki savunması, görüntü sayısının fazlalığı ve içeriğin niteliği göz önüne alındığında inandırıcı bulunmamıştır. Bu durum, TCK’nın 226/3-c maddesi kapsamında suç olarak değerlendirilmiş ve sanık hakkında cezaya hükmedilmiştir.

Çocuk Pornografisi Suçunun Yaygınlaşması ve Mücadele Yöntemleri

Günümüzde sosyal medya ve dijital platformların yaygınlaşması, çocuk pornografisi suçunun artmasına ve bu içeriklere erişimin kolaylaşmasına neden olmuştur. Ancak, bilişim alanında çalışan yetkililer, bu tür içeriklere hızlı bir şekilde erişim engeli getirerek suçun yayılmasını önlemeye çalışmaktadır. Bununla birlikte, bu içeriklerin izlenmesi ve paylaşılması, suçun daha da büyümesine ve mağdur sayısının artmasına yol açmaktadır.

Dünya genelinde birçok kuruluş, çocukların cinsel istismarının önlenmesi için uluslararası iş birliği yapmakta ve bu suçlarla mücadele etmektedir. Bu çalışmalar, suçun küresel boyutunu azaltmak ve mağdur çocukların korunmasını sağlamak amacıyla yürütülmektedir.

Çocuk Pornografisi Suçunun Hukuki Boyutu

Çocuk pornografisi suçu, TCK’nın 226. maddesinde “Müstehcenlik Suçu” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, çocuk pornografisi içeren görüntüleri üreten, çoğaltan, satan, satışa arz eden, nakleden, depolayan veya başkalarının kullanımına sunan kişiler, ağır cezalarla karşı karşıya kalır. Ayrıca, bu tür içerikleri bilgisayarında depolayan kişiler de suçun faili olarak kabul edilir.

Çocuk pornografisi suçu, iki temel kategoride değerlendirilir:

1. Gerçek Çocukların Kullanıldığı İçerikler: Bu kategoride, reşit olmayan çocukların cinsel istismar edilerek üretilen görüntü veya videolar yer alır. Bu tür içerikler, doğrudan çocuk istismarını içerdiği için en ağır şekilde cezalandırılır.
2. Simüle Edilmiş veya Dijital Olarak Üretilmiş İçerikler: Bu kategoride, çocuk gibi görünen veya çocuk temsili içeren dijital olarak üretilmiş görüntüler yer alır. Bu tür içerikler de çocuk pornografisi olarak kabul edilir ve yasal yaptırımlara tabidir.

Çocuk Pornografisi Suçunun Cezai Yaptırımları

TCK’nın 226. maddesine göre, çocuk pornografisi suçunu işleyen kişilere yönelik cezalar şu şekildedir:

• Üretim: Çocuk pornografisi içeren görüntüleri üreten kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
• Çoğaltma, Satma veya Yayma: Bu tür içerikleri çoğaltan, satan, satışa arz eden, nakleden veya başkalarının kullanımına sunan kişi, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ve 5.000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
• Depolama: Çocuk pornografisi içeren görüntüleri bilgisayarında veya başka bir dijital ortamda depolayan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Çocuk Pornografisi Suçunda Savunma 

Çocuk pornografisi suçları, bilişim alanında işlendiği için teknik bir soruşturma süreci gerektirir. Bu tür davalarda, dijital delillerin toplanması ve incelenmesi büyük önem taşır. Sanığın savunması sırasında, bilirkişi raporları ve teknik incelemeler dikkate alınır. Bu nedenle, bu tür davalarda bilişim hukuku alanında uzman bir avukattan destek alınması, sanığın haklarının korunması açısından büyük önem taşır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Türk Ceza Kanunu (TCK) 226. madde, müstehcenlik suçunu düzenlerken, müstehcen içeriklerin paylaşılması, dağıtılması, satılması veya çocukların erişimine açık hale getirilmesi gibi eylemleri suç olarak tanımlamıştır. Ancak, müstehcen videoları sadece izlemek, kanunda açıkça suç olarak belirtilmemiştir. Bu nedenle, müstehcen içerikleri izlemenin cezai bir yaptırımı yoktur. Bununla birlikte, bu tür içerikleri indirmek, depolamak veya başkalarına iletmek, TCK 226. madde kapsamında suç olarak kabul edilir ve cezai yaptırımlara tabidir.

1. Müstehcen videoları izlemek suç mudur?
   • Hayır, TCK 226. maddeye göre müstehcen videoları sadece izlemek suç değildir. Ancak, bu içerikleri indirmek veya depolamak suç olarak kabul edilir.
2. Müstehcen içerikleri indirmenin cezası nedir?
   • Müstehcen içerikleri indirmek ve depolamak, TCK 226/4. fıkrası kapsamında suçtur. Bu eylem, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
3. Müstehcen içerikleri paylaşmanın cezası nedir?
   • Müstehcen içerikleri paylaşmak, satmak veya başkalarının erişimine sunmak, TCK 226. maddeye göre 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
4. Çocukların erişimine açık müstehcen içerik paylaşmanın cezası nedir?
   • Çocukların erişebileceği şekilde müstehcen içerik paylaşmak, cezayı ağırlaştıran bir unsurdur ve daha yüksek cezalar uygulanabilir.

Soruşturma Süreci ve Dijital Deliller

Dijital Delillerin Toplanması

Bilişim suçlarında, deliller genellikle dijital ortamlarda (bilgisayar, akıllı telefon, tablet, hard disk vb.) depolanır. Bu delillerin toplanması sırasında, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 134. madde hükümlerine uyulmalıdır. Bu madde, dijital delillerin usulüne uygun şekilde toplanmasını ve korunmasını öngörür.

Bilirkişi ve Bilişim Avukatının Rolü

Bilişim suçlarında, hakimler teknik konularda yeterli bilgiye sahip olmayabilir. Bu nedenle, davalarda bilişim alanında uzman bilirkişilerden yardım istenir. İyi bir bilişim avukatı, bilirkişiye gönderilen dosyada tam olarak neyin incelenmesi gerektiğini belirlemeli ve müvekkilinin haklarını korumak için gerekli yönlendirmeleri yapmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Dijital deliller nasıl toplanır?
   • Dijital deliller, CMK 134. maddeye uygun şekilde, yetkili birimler tarafından toplanır. Bu süreçte, delillerin bütünlüğünün korunması ve usulüne uygun şekilde kaydedilmesi esastır.
2. Bilişim avukatı neden önemlidir?
   • Bilişim avukatı, teknik konularda uzmanlığıyla dijital delillerin doğru şekilde incelenmesini sağlar ve müvekkilinin haklarını korur. Ayrıca, bilirkişi raporlarının doğru şekilde hazırlanmasına yardımcı olur.
3. Dijital delillerin yanlış toplanması durumunda ne olur?
   • Dijital delillerin usulüne uygun toplanmaması, delillerin geçersiz sayılmasına ve davada lehinize sonuçlar doğurmasına neden olabilir.

NCMEC Raporu ve Süreç

NCMEC Raporu Nedir?

Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi (NCMEC), çocukların cinsel istismarı ve sömürüsüyle ilgili dijital delilleri inceleyen ve raporlar hazırlayan bir kuruluştur. Bu raporlar, şüpheli IP adresleri ve dijital deliller üzerinden hazırlanır ve ilgili ülkelerin kolluk birimlerine iletilir.

NCMEC Raporu ve Türkiye’deki Yansımaları

NCMEC tarafından hazırlanan raporlar, Türkiye’de de soruşturmaların başlatılmasına neden olabilir. Özellikle, çocuk cinsel istismarı materyallerine erişim veya paylaşım şüphesi taşıyan kişiler hakkında iddianameler düzenlenebilir.

Google ve NCMEC İş Birliği

Google gibi platformlar, NCMEC’e çocuk cinsel istismarı materyallerine ilişkin raporlar sunar. Örneğin, Google tarafından NCMEC’e bildirilen rapor sayısı 412.141, kaldırılan URL sayısı ise 596.710’dur. Bu iş birliği, suçla mücadelede önemli bir rol oynar.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. NCMEC raporu nedir ve nasıl hazırlanır?
   • NCMEC raporu, çocuk cinsel istismarı materyallerine ilişkin dijital delillerin incelenmesi sonucu hazırlanır. Bu raporlar, şüpheli IP adresleri ve diğer dijital verilere dayanır.
2. NCMEC raporu Türkiye’de nasıl kullanılır?
   • NCMEC raporları, Türkiye’deki kolluk birimlerine iletilir ve bu raporlar üzerinden soruşturmalar başlatılır.
3. Google’ın NCMEC’e bildirdiği raporlar neyi ifade eder?
   • Google, platformunda tespit ettiği çocuk cinsel istismarı materyallerini NCMEC’e bildirir. Bu bildirimler, suçla mücadelede önemli bir veri kaynağıdır.
4. NCMEC raporuna dayanarak açılan davalarda savunma nasıl yapılır?
   • Bu tür davalarda, bilişim avukatından destek alınmalı ve dijital delillerin usulüne uygun toplanıp toplanmadığı incelenmelidir. Ayrıca, bilirkişi raporlarının doğruluğu sorgulanmalıdır.

Müstehcen içerikler ve çocuk cinsel istismarı materyalleriyle ilgili suçlar, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde ciddi yaptırımlara tabidir. Bu tür suçlarla mücadelede, dijital delillerin doğru şekilde toplanması ve yargı süreçlerinin etkili bir şekilde yürütülmesi büyük önem taşır. Ayrıca, bilişim avukatları ve bilirkişiler, bu süreçte kritik bir rol oynar. Toplumun bu konuda bilinçlenmesi ve suçla mücadelede aktif rol alması, çocukların korunması için hayati öneme sahiptir.